Fiyatları
Fahiş fiyat artışıyla mücadelede yeni dönem! Artık anında şikayet edilebilecek
Ticaret Bakanlığı, fahiş fiyat uygulamasıyla mücadele kapsamında geliştirdikleri “Haksız Fiyat Bildirimi” uygulamasına yeni modüller eklendiğini duyurdu. Vatandaşlar, uygulama sayesinde karşılaştıkları olumsuz anında rapor edebilecek.

Ticaret Bakanlığı tarafından, ekonomik ortamda yaşanan gelişmeler neticesinde, tüketici mağduriyetlerinin önüne geçebilmek amacıyla geliştirilen ‘Haksız Fiyat Artışı Bildirimi Mobil Uygulamasına’ yeni modüller eklenerek, yenilikçi bir mobil uygulama ile vatandaşların karşılaştıkları haksız fiyat artışlarını anında ve etkili biçimde bildirip, hızlı aksiyon alınmasına imkan sağlanacak.
HIZLI AKSİYON ALINMASI HEDEFLENİYOR
Ticaret Bakanlığı tarafından geliştirilen ‘Haksız Fiyat Bildirimi’ (HFA) Mobil Uygulaması kullanımının yaygınlaşması sayesinde, bazı işletmelerin haksız fiyat artışları yoluyla tüketicileri mağdur etmesinin önüne geçmek ve şeffaf, adil bir ticari ortamın oluşmasına destek olmak amaçlanıyor. HFA Mobil Uygulamasının kullanıcı dostu ara yüzü sayesinde, vatandaşlar yaşadıkları olumsuzlukları kolaylıkla rapor edebilecek, ilgili bilgiler titizlikle kayda alınarak, hızlıca yetkili mercilere iletilmesi sağlanacaktır. Bildirilen her olay detaylı bir biçimde incelemeye alınacak ve gerekirse diğer ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde vatandaşları mağdur eden tüm hususlara hassasiyetle müdahale edilmesine imkan sağlanacak.
TÜKETİCİ HAKLARININ KORUNMASINA YARDIMCI OLACAK
Öte yandan, HFA Mobil Uygulaması tüketici haklarının korunması ve adil piyasa rekabetinin sağlanması hususunda da önemli bir rol üstlenecek. Vatandaşların uygulama üzerinden yapacakları bildiriler sayesinde, haksız fiyat artışlarının tespit edilip önüne geçilmesi yanında, sektörler genelinde daha sağlıklı fiyat politikalarının benimsenmesi de mümkün olacak.
DİJİTAL MAĞAZALARDAN ERİŞİM SAĞLANABİLECEK
Haksız Fiyat Bildirimi Mobil Uygulamasına mobil uygulama mağazaları Apple Store ve Google Play üzerinden ulaşım sağlanabilecek.
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Ardahan’da süt üreticileri düşük fiyatlardan şikâyetçi
Ardahan’da süt üreticileri artan maliyetlere rağmen mandıracıların tekelinde düşük fiyatlarla süt satmak zorunda kaldıklarını belirtti.

Süt üreticileri, artan maliyetler karşısında sabit kalan alım fiyatları nedeniyle ekonomik çıkmazla karşı karşıya. Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği’nin (TÜSEDAD) verilerine göre, bir litre çiğ süt maliyeti 21,5 TL’ye yükselirken, Ardahanlı mandıracıların aylardır 16 TL olarak sabit tuttuğu alım fiyatları üreticileri zor durumda bırakıyor.
Ardahan merkeze bağlı Büyük Sütlüce köyündeki süt üreticileri, mandıraların ucuz fiyattan süt aldıkları halde ürettikleri ürünleri de yüksek fiyatlara sattıklarını söyleyerek tepki gösterdi. Sütlüce köyünden süt üreticisi Süntay Karabağ, “Özellikle kış aylarında yem ve enerji maliyetlerinin daha da artması, biz üreticiler için ciddi bir yıkıma neden oldu. Buna rağmen bir litre sütün bir bardak çaydan daha düşük olması bu işin yapılamaz hale geldiğinin bir göstergesi” dedi.
“BİR BARDAK ÇAYIN FİYATI 30 LİRA, AMA SÜTÜN LİTRESİ 15 LİRA”
Karabağ, “Ben hayvancılıkla uğraşan ve süt inekçiliği yapan bir üreticiyim. Ardahan’da sütün litre fiyatı 15 TL. Ülkemizde her şeye günlük zam gelirken maalesef süt fiyatlarına zam yapılmaması maliyeti olumsuz etkiliyor. Bu nedenle bu iş artık yapılmaz hale geldi ve üreticiler süt inekçiliğini bırakmayı düşünüyor. Yetkililerin bu duruma el atması lazım, bu fiyatlara süt satılmaz. Bir bardak çayın fiyatı 30 lira, ama sütün litresi 15 lira ve bu olacak gibi değil. Sütün fiyatı sudan ucuz” ifadelerini kullandı.
“BİR LİTRE SÜTÜN BEDELİ BİR BARDAK ÇAY FİYATINDAN DA DÜŞÜK”
Üretici Gökhan Uygur da, zor şartlara rağmen hayvancılıkla uğraştıklarını söyleyerek, süt fiyatının bir bardak çay fiyatından daha düşük olduğunu söyledi. Uygur, ”Süt inekçiliği yapıyorum. Fakat yem, ot ve saman fiyatları belli, girdiler belli, işçilik belli ama süt fiyatlar çok düşük. Bir litre sütün bedeli bir bardak çay fiyatından da düşük. Şu anda doğal olarak biz bu işin hamallığını yapıyoruz” dedi.
Köy muhtarı Volkan Uygur ise, köy halkının tamamının tarım ve hayvancılıkla uğraştığını ve geleceği bununla kurup inşa etmeye çalıştıklarını söyledi. Süt üreticilerinin zor bir süreçten geçtiğini ve satılan ürünün giderleri karşılamadığını belirten Uygur, “Özellikle süt piyasasındaki tekelleşme üretim aşamasındaki en büyük derdimiz. TÜSEDAD’ın verilerine göre süt maliyeti 21 lira ama şu an itibariyle sütümüzün fiyatı 16 lira. Yani üretimden 5 lira daha zarardayız. İşletmelerimiz kapanıyor. Çocuklarımız zaten burada durmak istemiyor. Çaresi olanlar göçün peşine düştüler ve buralar bir zaman sonra atıl duruma gelecek. Süt yakın bir zamanda hayvancılık gibi ithal edilecek duruma dönüşüyor. Bunun en büyük faktörü tekelleşmiş mandıracılar. Yani mandıra sistemi. Köyümüz önceleri sütünü işleyen ve mandıraları olan bir köydü. Fakat dönemsel durumlardan dolayı köyümüzde mandıra kalmadı. Civarda da çok fazla sayıda mandıra yok ve olanlar da birbirleriyle anlaşarak fiyatları düşürüyorlar. 2024 yılındaki süt fiyatıyla 2025 yılındaki süt fiyatı aynı ama girdilerimizde yüzde 50 fark var. Dolayısıyla bölgede süt üretilemez hale geldi” diye konuştu. STK’ların tembellikte sınır tanımadığını dile getiren Uygur, “STK’lar bölgede üreticilik yapan vatandaşların sorunlarını çözmek bir yana dursun siyasetle uğraşmayı tercih ediyorlar. STK örgütleri bizi temsil etmeyi bıraktı ve bunun örnekleri var. Bakanlık 100 puan üzerinden 60 puan alan örgütlere statü veriyor. Ama bizim hiçbir örgütümüz bu 100 puan üzerinden 60 puan alamadı. Bunun sebebi de proje üretememeleri” dedi.
Ardahan İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün sadece reklam peşinde olduğunu söyleyen Uygur, ”Ardahan İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün aracı olduğu desteklerde kötü bir planlama var. Projelerin gerçekleşme oranı yüzde 90’ın altında. Daha çok fotoğrafçılık, yani reklam yapmanın peşinde; 20 baş hayvan altına verilen desteklerin artması, 40 yaşın altındaki insanların desteklerden daha çok faydalanması gibi durumlarda yanlış bir politika izleniyor. Bu politikanın reel bir karşılığı yok. Şu an İl Tarım Müdürlüğünden işletme bilgilerini çekerseniz son bir yılda belki yüzde 40 artma görebilirsiniz. Ama bu hayvan sayısına yansımıyor. İnsanlar sırf destek alabilmek için 2’inci, 3’üncü işletmeleri açtılar ama maalesef bunlar aynı hayvanlar üzerinden gerçekleşti. Bu destek politikası yanlış bir politik ve üretmeye meyilli herkesin üretmesi lazım. Üreticilerimiz hayvanını satıp faize yatırabilir, bu bilinmez bir şey değil, insanlar faiz oranlarını biliyor. Ama bu insanlar vatanperver insanlar ve üretmeyi seçiyorlar. Bu noktada da üreticilerin desteklenmesi lazım ve biz yaptık diye desteklerin yapılmaması lazım. Genç çiftçi desteği adı altında yeni bir şeyler üretmenin peşine düşmemek lazım. Genç çiftçiler tabii ki desteklensin ama başlıyor ise desteklensin” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Bakan Bolat: Hedefimiz dirençli bir ülke ekonomisini sürdürmektir
Bakan Bolat, “Hedefimiz, düşük oranlı enflasyonun, dengeli büyüme sürecinin, halkımızın refah ve satın alma gücünde daha fazla artışın sağlanacağı, yurt içi ve uluslararası alanda güçlü, dirençli bir ülke ekonomisini sürdürmektir” dedi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sosyal medya hesabından, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan nisan ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Söz konusu verilerin, enflasyonla mücadelede başarılı bir dengeleme sürecinin devamına işaret ettiğini belirten Bolat, şunları kaydetti:
“Özellikle küresel ticaretteki belirsizliklerin dünya piyasalarında meydana getirdiği büyük çalkantılara, mevsim geçişi olan bu ayda zirai don afetinin de etkisiyle gıda ürünlerinin fiyatlarında yaşanan düzeltmeye, giyim ve ayakkabı gibi mevsimsel ürünlerde sezon başı olması nedeniyle fiyat artışlarına rağmen TÜFE’de aylık yüzde 3, yıllık yüzde 37,86’lık nisan verisi, enflasyondaki istikrarlı gerileme trendinin devam ettiğini gösteriyor. Hedefimiz, düşük oranlı enflasyonun, dengeli büyüme sürecinin, halkımızın refah ve satın alma gücünde daha fazla artışın sağlanacağı, yurt içi ve uluslararası alanda güçlü, dirençli bir ülke ekonomisini sürdürmektir.”
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Dünya devinden Türkiye kararı! Üretim üssü ilan etti
Türkiye’ye dev bir yatırım daha geliyor. Otomotivde Çinli markalardan yerli üretim beklenirken, motosiklet dünyasının devlerinden KYMCO, İzmir’de ‘start’ düğmesine bastı

Yabancı markaların özellikle mobilite dünyasında radarına giren Türkiye, önemli bir yatırım daha kazandı. Ülkemizde Doğan Trend distribütörlüğünde temsil edilen Tayvanlı motosiklet markası KYMCO, İzmir Kemalpaşa OSB’deki yeni yatırımıyla küresel üretim kapasitesini artırmayı ve ulusal pazarda markaya olan talebi büyütmeyi hedefliyor.
Uluslararası sertifikalarla desteklenen üretim tesisi, Doğan Holding tarafından hayata geçirilirken, farklı iş modelleri üzerinde görüş birliğine varan taraflar, yakın gelecekte Türkiye’den Avrupa’ya motosiklet ihracatı için önemli hedefler belirlemiş durumda. İzmir’deki tesis, ilk aşamada Türkiye pazarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretime başlamış olsa da fabrika kapasitesi, ihracat pazarları da göz önünde bulundurularak planlandı. Markanın önemli modellerinden Skytown 125 ile başlayan yerli üretimin ikinci aşaması ise Türkiye’de parça lokalizasyonunun yapılması ve yeni modellerin üretim hattına alınması olacak.
TEK VARDİYADA 20 BİN ADET ÜRETİYOR
Konuyla ilgili açıklamasında, bu başlangıcın Türkiye’nin motosiklet sektöründeki potansiyeli açısından önemli bir adım olduğunu vurgulayan Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin; “Kalite, sürdürülebilirlik ve inovasyon anlayışını her aşamada ön planda tutarak yerel üretim kapasitemizi artırmayı ve küresel pazarda daha güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyoruz. KYMCO fabrikası, bu hedeflerimizi gerçekleştirmede önemli bir rol oynayacak. Ayrıca Türkiye’deki üretim gücünü artırarak hem yerel ekonomiye hem de istihdama katkı sağlamakta; çevre dostu üretim süreçleriyle de sürdürülebilir kalkınmaya önemli bir adım atmaktadır. İzmir Kemalpaşa OSB sınırlarında, yaklaşık 5 bin metrekarelik alana kurulu fabrikamız, tek vardiyada 20.000 adet üretim kapasitesiyle faaliyete başladı. Kısa vadede bu kapasiteyi 100.000 adede çıkararak millî istihdamda da anlamlı bir artış sağlamayı hedefliyoruz. KYMCO, dünyada ilk kez bu seviyedeki kapsamlı üretim onayını Doğan Trend’e verdi. Bu bizim için gurur verici” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Haber7
-
Sağlık1 yıl ago
Ursactive Kullananların Yorumları – Karaciğer Hastası Olanlar!
-
Fiyatları1 yıl ago
En İyi Nargile Tütünleri – Nargile Tütün Markaları – En İyi Aromalar!
-
Fiyatları1 yıl ago
Kediye Çip Taktırmak Fiyatı 2024 – Tarım Bakanlığı
-
Maaşları1 yıl ago
TRT Çalışanlarının Maaşları 2023 – TRT Memur Maaşları Güncel!
-
Maaşları1 yıl ago
Banka Müdürü Maaşları ( Ziraat banka Müdürü maaşı )
-
Fiyatları1 yıl ago
Özel Hastane Sistoskopi Ücreti – Özel Hastane Muayene Ücreti
-
Sağlık1 yıl ago
Tetradox Kullanırken İlişkiye Girilirmi – Tetradox Yan Etkileri
-
Fiyatları1 yıl ago
Irak Zaho Telefon Fiyatları 2024