Fiyatları
İstanbul-Ankara arasına yeni otoyol! Güzergah belli oldu
Ankara-İstanbul arasında yapılacak otoyol projesinin güzergahı belli oldu. Bakan Uraloğlu, “Proje çalışmalarını başlattık. Coğrafyanın en müsaade ettiği güzergah, Sincan, Nallıhan, Beypazarı üzerinden doğrudan Akyazı’ya çıkan hattır” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara’da Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ve Ülke TV Ankara Temsilcisi Mustafa Pala’nın da aralarında olduğu gazetecilere iftar programında bir araya geldi. Uraloğlu, programda Suriye ile ulaştırma temaslarından süper hızlı tren projesine, metro ve otoyol yatırımlarından dijital platformlara yönelik yasal çalışmalara kadar geniş bir başlıkta değerlendirmelerde bulundu.
SURİYE İLE 5 SEKTÖRDE TEMAS
Uraloğlu, Türkiye’nin Suriye ile karayolu, demiryolu, havayolu, denizcilik ve iletişim alanlarında temas halinde olduğunu belirterek, “Karayollarına baktığımızda istenen standartlarda olmasa da hali hazırda işleyen bir sistem var.” dedi. Mevcut karayollarının geliştirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu belirten Uraloğlu, söz konusu faaliyetlerin bir eylem planı çerçevesinde gerçekleştirileceğini; ancak karayolundaki iyileştirmenin ilk öncelik olmadığını da sözlerine ekledi.
Demiryolu için de Suriye tarafında yaklaşık 50 kilometrelik bir hattın tamamen tahrip edildiğini belirten Uraloğlu, “Onu yapma noktasında bir programlama yapmaya gayret ediyoruz. Yapabilirsek Şam’a kadar demiryolunu bağlamış olacağız. Bu gündemimizde.” dedi.
ŞAM HAVALİMANI ULUSLARARASI UÇUŞA HAZIRLANIYOR
Şam Havalimanı’nın Türkiye’nin teknik desteğiyle ayağa kaldırıldığını vurgulayan Uraloğlu, “Bazı sistemleri kurduk. Bir kısım radarların da temin edilerek kurulması lazım. Yerli ve milli de olsun istiyoruz. ASELSAN üretimlerini yürütüyor. Arkadaşlarımız sahada.” açıklamasında bulundu.
Türk Hava Yolları’nın ilk etapta haftada 3 şimdi ise 5 olan Şam-İstanbul seferleriyle Suriye’yi bütün dünyaya bağladıklarını da dile getiren Uraloğlu, diğer hava yolu şirketlerinin de Sabiha Gökçen ve Esenboğa’dan Şam’a uçuş talebi olduğunu belirterek, “Sabiha Gökçen’den Pegasus’un, Esenboğa’dan Ajet’in Şam’a uçuş talepleri var. Bize göre uygun, karşı tarafla görüşüyoruz. Geçen hafta Sivil Havacılık Otoritesi Türkiye’deydi. Muhtemelen o da başlayacak.” şeklinde konuştu.
DEMİRYOLU AĞIMIZ 28 BİN 500 KİLOMETREYE ÇIKACAK
Türkiye’nin mevcut 13 bin 919 kilometrelik demiryolu ağını 2028’e kadar 17 bin 500 kilometreye çıkaracaklarını açıklayan Uraloğlu, bu hedefte Ankara-İzmir, Mersin-Adana-Gaziantep, Yerköy-Kayseri, Halkalı-Kapıkule ve Bilecik-Bursa-Osmaneli, Karaman-Ulukışla gibi hatların bulunduğunu ifade etti. Uraloğlu, “Tabii bizim hedefimiz 28 bin 500 kilometre. Ona yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.
“YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ’NDEN GEÇECEK HATTIN KREDİSİNİ TEMİN ETTİK DİYEBİLİRİZ”
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçecek olan demiryolu için Dünya Bankası ile yapılan görüşmelerin olumlu ilerlediğini belirten Uraloğlu, “Gebze, Sabiha Gökçen, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı, oradan Halkalı’ya kadar inecek olan yaklaşık 120 kilometrelik hattın aşağı yukarı kredisini temin ettik diyebiliriz. Önümüzdeki aylarda ihalesini yapacağız.” açıklamasında bulundu.
SÜPER HIZLI TREN PROJESİ: 80 DAKİKADA İSTANBUL-ANKARA
Uraloğlu, mevcut hızlı trenlerle Ankara-İstanbul arasında 4 saat 20 dakikada seyahat edilebildiğini, Bilecik’teki tüneller tamamlandığında bu sürenin 3,5 saate düşeceğini belirtti. Uraloğlu, “Bu da yetmeyecek. Biz doğrudan süper hızlı trenin de proje çalışmalarına başladık. Saatte 350 kilometre hızla 80 dakikada gitmiş olacağız.” diye konuştu.
“LOKOMOTİFİMİZDEN VAGONLARIMIZA KADAR KENDİMİZ ÜRETİYORUZ”
Demiryolunu yapmak kadar, demiryolu araçlarını üretmenin de kıymetli olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “Yük araçları noktasında çok daha iyi noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Lokomotifimizden vagonlarımıza kadar kendimiz üretiyoruz.” açıklamasında bulundu.
“225 KİLOMETRE SAAT HIZLA GİDECEK TRENİMİZ BÜTÜN HIZLI DEMİRYOLU HATTIMIZDA SEYAHAT EDEBİLECEK”
160 kilometre hızla giden milli elektrikli tren setini önceki aylarda hizmete aldıklarını anımsatan Uraloğlu, “225 kilometre saat hızla gidecek olan trenimiz bizim bütün hızlı demiryolu hattımızda seyahat edebilecek. Prototipin ilk üretimini önümüzdeki sene bitirip denemelere başlayacağız. 2027, seri üretime geçme ile ilgili hedefimizdir. Ortaya bir iddia koyduk. O iddiayı takip ediyoruz.” diye konuştu.
İSTANBUL’UN BİN 4 KİLOMETRE METRO HATTINA İHTİYACI VAR
İstanbul’un trafiğini yüzeyden çözme şansının olmadığını vurgulayan Uraloğlu, çözümün raylı sistem hatları olduğunu belirtti. Uraloğlu, “İstanbul’un bin 4 kilometre metro hattına ihtiyacı var.” dedi.
Şehir içinde ulusal ve uluslararası bağlantıları sağlayan hatlar haricinde metro hatlarının yapımının ilgili belediyelere ait olduğunu belirten Uraloğlu, “Eğer belediye bunu Bakanlık üzerinden yaptırmak ister de Bakanlık, Cumhurbaşkanımızın onayıyla bunu üzerine alırsa yapabilir. Mesela bakın tam pandemi sürecinde Çam-Sakura Hastanesinin metro hattı… Metroyu belediye ben yapmıyorum dedi ve Valiliğin koordinasyonuyla da o talep bize iletildi. Biz aldık yaptık.” şeklinde konuştu.
ESENBOĞA HAVALİMANI METRO HATTI’NDA REVİZYON
Uraloğlu, ayrıca Ankara Esenboğa Havalimanı Metro Hattı hakkında da açıklamada bulundu. Etlik Şehir Hastanesi ile Pursaklar ve Çubuk bölgesindeki yapılaşmayı da dikkate alarak projede bir revizyon başlattıklarını kaydetti.
ANKARA-İSTANBUL ARASINA YENİ OTOYOL
Ankara-İstanbul arasında, özellikle İstanbul’dan gelirken, Kuzey Marmara Otoyolu’ndan çıktıktan sonra neredeyse şehir içi trafiğe girilmiş gibi olduğunu anlatan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Şu anda Bolu Dağı’ndaki trafik 50 binlere yaklaştı. 80 binler hizmet seviyesinin iyice düştüğü, artık saatlik akım hızının 80 kilometrelerin altına düştüğü bir seviyedir. Bize 10 yıl sonra burada yeni bir otoyol lazım olacak diye hesap ediyoruz.”
Proje çalışmalarını başlattıklarını da kaydeden Uraloğlu, “Burada en uygun güzergah, coğrafyanın en müsaade ettiği güzergah, Sincan, Nallıhan, Beypazarı üzerinden doğrudan Akyazı’ya çıkan hattır.” dedi.
YAP-İŞLET-DEVRET PROJELERİNİN BUGÜNKÜ DEĞERİ 83 MİLYAR DOLAR
Yap-İşlet-Devret modeliyle hayata geçirilen projelere ilişkin eleştirilere de yanıt veren Uraloğlu, bu modelle projeleri hayata geçirirken, kamu kaynağını diğer bölgelerdeki köprü, tünel, yol projelerine ayırabildiklerine işaret etti.
Bakanlığın 70 civarında projeyi bu modelle hayata geçirdiğini belirten Uraloğlu, “51 milyar dolarlık bir yatırım yaptık. Hangi fiyatlarla? Yapıldığı yıldaki döviz fiyatları 51 milyar dolar yaklaşık. Bugün yapacak olsak 83 milyar dolardır.” ifadelerini kullandı.
Yap-İşlet-Devret modeliyle projeler yapmaya devam edeceklerini de kaydeden Uraloğlu, Ankara-İstanbul arasındaki Süper Hızlı Trenle ilgili dünya çapında 3-4 ülkenin, firmanın buna talip olduğunu kaydetti.
Garanti ödemeleri hakkında da Osmangazi Köprüsü’nden örnek veren Uraloğlu, “Garanti ettiğimiz rakamın bir buçuk katını geçmiş durumda. 98 kilometrelik bir hattı bypass ediyor. Orada insanlara kazandırdığımız zamanı, yakıtı düşünün.” değerlendirmesinde bulundu.
ESENBOĞA YENİ PİSTİNDE SONA DOĞRU
Ankara Esenboğa Havalimanı’nda üçüncü pistte ve kule yapımında sona yaklaştıklarını kaydeden Uraloğlu, Antalya Havalimanı’nda da çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
ANTALYA’YA ÖZEL YANGIN PİSTİ
Uraloğlu, Antalya’da ayrıca yangın müdahale uçaklarının trafiği etkilemesini önlemek için Orman Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak yalnızca acil durumlarda kullanılacak bir hava kampüsü üzerinde çalıştıklarını da belirtti.
GOOGLE’IN ALGORİTMA DEĞİŞİKLİĞİNE YAKIN TAKİP
Bakan Uraloğlu, Google’ın algoritma değişikliği hakkında da açıklamada bulundu. Google’ın zaman zaman kendi kriterlerinde algoritma değişikliğine gittiğine işaret ederek, “Bu değişikliklerin kimseyi hedef almadığını ve kimseye avantaj sağlamadığını söylediler ama bu açıklamalar bizim için yeterince tatmin edici olmadı” dedi.
Google ile ilgili süreci Bakanlık olarak doğrudan yetkileri olmasa da yakından takip ettiklerini kaydeden Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hafta sonu yine dijital mecralardaki basın mensubu arkadaşlarla beraber de görüştük. Onların da düşüncelerini aldık ve şimdi Kültür Turizm Bakanımızla da görüşüp bazı kanuni düzenlemeler yapma noktasında da bir çalışmamız olacağını söyleyebilirim.”
SOSYAL MEDYA İÇİN YAŞ SINIRI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birinci derecede, İçişleri ve Adalet Bakanlığı ile de genel anlamda sosyal medyada yaş sınırlamasını değerlendirdiklerini belirten Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ekipleri bir araya geldik. Aşağı yukarı bir yol haritası tespit ettik. Onu artık metne dökme noktasında hazırlıklarımızın hepsini yaptık. Geldiğimiz nokta şudur: Sosyal medyada 13’le 16 yaş arası ebeveyn iznine tabi olsun, 13 yaş altı izin verilmesin şeklinde. Genel bir mutabakat sağladığımızı söyleyebiliriz. Bunu ete kemiğe büründürüp Meclisimizin takdirine AK Parti grubumuz tarafından bu getirilecek. Böyle bir düzenlemeyi bu sene içerisinde inşallah yapmış oluruz.”
5G’DE HEDEF 2026
5G’nin şu anda 34 üretim merkezinde denendiğini, İstanbul Havalimanı başta olmak üzere, 4 büyüklerin statlarını ve Meclisin belli noktalarını kapsadıklarını dile getiren Uraloğlu, “Hedefimiz bu yılın ilk yarısında bunun ihalesini yapmak. 2026’da da 5G’ye geçmek istiyoruz. Operatörlerle, onların beklentilerinin neler olduğunu, bizim beklentilerimizin neler olduğunu defaatle konuştuk süreci başlattık.” dedi.
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Yeni dönemin hazinesi o bölgede! Putin talimatı verdi
Rusya Devlet Başkanı Putin, Rus hükümetine, Arktik bölgesinde enerji, turizm ve altyapı yatırımlarının yapılması talimatını verdi. Arktik bölgesi, dünyanın petrol rezervinin yüzde 6’lık, dünya doğalgaz rezervinin de yüzde 25’ine sahip.

Kremlin, Putin’in Arktik bölgesine yönelik yatırımlarla ilgili hükümete verdiği talimatları yayımladı.
Buna göre, “Volhov-Murmansk” doğal gaz boru hattının 2030’a kadar tamamlanması planlandı. Projede hükümetin yanı sıra Rus enerji şirketi Gazprom görevlendirildi.
İKİ NÜKLEER BUZKIRAN GEMİSİNİN “İNŞASINA BAŞLAYIN” TALİMATI
Hükümete, 2026’ya kadar iki nükleer buzkıran gemisinin inşasına başlanması talimatı verilirken, Arktik bölgesinin geliştirilmesi için Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ile birlikte bir yatırım fonu kurulması planlanıyor.
Putin, Arktik’te turizm bölgelerine yönelik çalışma yapılması talimatı da verdi. Kuzey Deniz Yolu üzerinden nakliye projelerine ilişkin yabancı şirketlerle çalışmalar da yapılacak.
Arktik bölgesi kıyılarının yaklaşık yarısını kontrol eden Rusya, aynı zamanda bölgedeki petrol ve doğal gaz rezervlerinin önemli oranda sahibi konumunda.
Son yıllarda Kuzey Buz Denizi’ni kaplayan buz tabakasının hissedilir şekilde incelmesiyle bölgedeki gemi faaliyetleri artarken, Rus hükümeti 2030 itibarıyla Kuzey Deniz Yolu üzerinden taşınan kargo hacmini 100 milyon tonun üzerine çıkarmayı hedefliyor.
ARKTİK BÖLGESİNDE YERALTI HAZİNESİ YATIYOR
Arktik bölgesinin potansiyelini araştırmalar sonucu çıkan rakamlar ortaya koyuyor.
Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırma Kurumu’nun (USGS) 2008 tarihli çalışmasına göre, bölgede 90 milyar varil petrol, 48 trilyon metre küp (1,699 trillion cubic feet) doğalgaz ve 44 milyar varil doğalgaz sıvısı olduğu tespit edilmişti.
Bu potansiyel, 2018 yılının kanıtlanmış toplam üretilebilir petrol rezervi olan 1,7 trilyon varile ve 193,5 trilyon metre küp doğalgaz rezervine göre değerlendirildiğinde bölge, dünya petrol rezervinin yüzde 6’lık, dünya doğalgaz rezervinin de yaklaşık yüzde 25’lik kısmına sahip görünüyor.
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Başkan Erdoğan’dan önemli açıklama: İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatıyoruz
İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatmaya devam ediyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Bugün resmi açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanemizin Bahçelievler’e, şehrimize, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu güzel eserin İstanbul’umuza kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere yüklenici firmamıza, işçilerimize, mimarlarımıza, mühendislerimize yürekten teşekkür ediyorum. Hastanemizde görev yapan tüm sağlık personelimize Cenabı Allah’tan kolaylıklar ve başarılar niyaz ediyorum.
İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatmaya devam ediyoruz. Biliyorsunuz bundan bir ay önce Bağcılar’da 400 yataklı kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanemizi hizmete almıştık. Böylece Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesini 900’e çıkardık. Bugün de bir başka muhteşem ve muazzam sağlık yatırımının resmi açılışını gerçekleştiriyoruz.
Hastanemizin özelliklerinden sizlere kısaca bahsetmek isterim. İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanemiz toplam 102 bin 500 metrekare kapalı alana sahip.
Hastanemizde 6’sı yoğun bakım olmak üzere toplam 705 yatak bulunuyor. Bu yatakların 657’si nitelikli yatak sınıfındadır. Hastanemizde 88 poliklinik odamız mevcut. 75’i uzman hekim olmak üzere toplam 160 hekimimiz ve 324 hemşiremiz hastanemizde görev yapıyor. Eğitim Araştırma Hastanesi olan sağlık tesisimizde 3’ü eğitim kliniği olmak üzere toplam 19 klinikte sağlık hizmeti sunulacak. Ayrıca 36 yataklı palyatif bakım ünitesi, engelli spor salonu, GETAT merkezi, robotik rehabilitasyon ünitesi bulunan bu hastanemizde vatandaşlarımız birçok alanda özellikli sağlık hizmeti alacak. Toplam 570 araçlık otoparkıyla her ihtiyacın düşünüldüğü hastanemizin İstanbul’umuza, Bahçelievler’imize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Bu eserin inşasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyor, burada görev yapan sağlık personelimize muvaffakiyetler temenni ediyorum.
Aziz İstanbullular, sevgili kardeşlerim, hatırlarsanız 2002 yılında iktidar sorumluluğunu üstlenirken ülkemizi dört sütun üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Bunların da eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet olduğunu ifade etmiştik. Bugün şöyle geriye dönüp baktığımızda milletimize verdiğimiz sözleri tutmuş olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.
Sadece bu alanlarda değil, bir başlıkta Türkiye’yi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Sağlık bizden önce milletimizin en fazla şikayet ettiği alanlardan biriydi. Hatırlayın. Gerek Sosyal Güvenlik Sistemi, gerek altyapı, gerek donanım noktasında sağlık sistemimiz adeta dökülüyordu. Sorunlar yumağı içinde kaybolmuş, sağlık hizmetinin her iki tarafını da bizar eden, bıktıran, bunaltan, karmaşık bir sistem vardı. Ne demek istediğimi yaşı özellikle 35-40’ın üzerinde olan vatandaşlarım gayet iyi bilir. Doktorunu bulmanın ayrı, ilacını temin etmenin ayrı dert olduğu o günleri iliklerine kadar yaşamış bir kardeşinizim. Bu mağduriyeti tıpkı benim gibi Türkiye’de hemen her vatandaşım gayet iyi bilir.
Sağlam girenin bile hasta çıktığı o yapıyı reforme etmek, kimi yerlerde kökten değiştirmek için gerçekten çok mücadele ettik. Türkiye bugün bırakın hastanelerde sunulan hizmetleri, 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşına evde sağlık hizmeti verebilen bir ülke haline geldi. Hekim ve hemşire sayısından MR, tomografi, diyaliz gibi ultrasonografi gibi kritik araç gereçlere kadar her alanda çok büyük artışlara imza attık.
Bakınız şurası da çok önemli. Eskiden bizim vatandaşlarımız yurt dışına sağlık hizmeti almaya gidiyordu. Şimdi ise yurt dışından, hatta dünyanın en zengin ülkelerinden milyonlarca kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geliyor, Çam Sakura’ya geliyor.
Sağlıkta kurduğumuz sistem dünyanın pek çok ülkesi tarafından örnek alınıyor. Özellikle belli alanlarda Türkiye küresel bir destinasyona dönüştü. Sağlık turizmi ülkemizin dünyada öne çıktığı alanlardan biri oldu. Hele hele burası. Zira fizik tedavi imkanlarının en üst seviyede olduğu bu merkez inanıyorum ki dünyanın birçok ülkesinden hastaların geldiği yer olacak.
Türkiye sadece modern sağlık altyapısıyla değil, dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli genel sağlık sigortasıyla da takdir topluyor. İşsizinden öğrencisine kadar herkes bu sistemin kapsam alanı içine girdi. Sağlıkta daha burada sayamacağımız nice gelişmenin en büyük şahidi bizatihi milletimizin ta kendisidir.
Aynı durum İstanbul’umuz için de geçerlidir. Şehrimizin yatak kapasitesini 19 bin 715’ten aldık, %56 artırarak 30 bin 726’ya yükselttik. Özel ve üniversite hastanelerini dahil ettiğimizde toplam yatak kapasitemiz 45 bin 481’e çıkıyor. Kamu olarak yıl sonuna toplam 10 bin 582 yatağı daha inşallah İstanbulluların istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında ise 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisimiz var. Bunları inşallah süratle İstanbullu kardeşlerimizin emrine vereceğiz.
Bir diğer başarımız da birinci basamak sağlık hizmetlerinde. 2002’de İstanbul’da 217 sağlık ocağı bulunuyordu. Bu sağlık ocaklarında ise yalnızca 762 hekim çalışıyordu.
Bugün İstanbul genelinde 1147 aile sağlığı merkezimiz var. Buralarda çalışan aile hekimi sayımız ise 4 bin 264’e ulaştı. İstanbul genelindeki kamu uzman hekim mevcudumuz ise son 22 yılda 4 bin 141’den 9 bin 506’ya çıktı. Kamuda çalışan hemşire sayısı ise aynı şekilde 7 bin 104’ten 25 bin 570’e ulaştı.
Sağlık hizmetlerinin her boyutunda 22 sene öncesine kıyasla gerçekten büyük mesafe katettik. Bunu da çoğu zaman şehir hastanelerimiz gibi sağlık yatırımlarını israf olarak gören müzmin muhalif zihniyete rağmen başardık. Sağlık tesislerinin yollarını yapmaktan aciz anlayışa, bu kadar hizmeti, yatırımı, eseri, tesisi milletimizin emrine amade kıldık.
İşte bugün burada Kanuni Sultan Süleyman’ın o güzel ifadesiyle konuşuyorum. “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Yani bir sağlıklı nefese devleti ne yapıyor? Feda ediyor. Böyle bir anlayıştan buraya geldik. Böyle bir şuur. Dünyanın en büyük mutluluğunu işte biz bununla yaşadık. Bununla yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. İnşallah attığımız bu adımlarla İstanbul’umuzda ve tüm Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kapasitesini ve kalitesini yükseltmeye devam edeceğiz.
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Yeni müjde geliyor! Başkan Erdoğan duyuracak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Göktepe-3 kuyusunda görev yapan sondaj gemisi Abdulhamid Han’ı ziyaret etti. Bayraktar, yeni gelecek müjdenin Başkan Erdoğan tarafından millete duyurulacağının mesajını verdi.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, farklı partilerden 40 milletvekili ve Şırnaklı gençlerin katılımı ile Gabar’daki petrol kuyularının başında program düzenlenecek.
Şehit Aybüke Yalçın Sahası’nda 54 nolu kulede 50 metrelik Türk bayrağı açılarak yürüyüş gerçekleştirilecek. Heyet ilk petrol üretiminin gerçekleştirildiği Şehit Aybüke Yalçın 1 nolu kuyuyu ziyaret edecek ve vana açıp petrol akışını yerinde görecek.
“Terörsüz Türkiye” dönemine geçilmesi ile bölgede yaşanabilecek ekonomik kalkınmanın en önemli örneklerinden olan Gabar petrolünde bugün rekora koşuluyor. 100’ün üzerine kuyuda günlük yaklaşık 81 bin varil petrol üretiliyor. Üretimin yakın zamanda 100 bin varile çıkarılması hedefleniyor.
HEDEF 100 BİN VARİLE ÇIKMAK
Bakan Bayraktar, daha önce yaptığı açıklamada Gabar’da yapılan petrol keşfinin önemini, “Geçmişte terör neyden besleniyordu? İnsanların ümidi, hayali yoktu. Gençler dağlara çıkıyordu. Şimdi o gençler petrol üretiminde çalışıyorlar” sözleriyle özetlemişti.
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında konuşan Bayraktar, bölgede yeni kuyularda da aramaların sürdüğü müjdesini verirken, “Şırnak, özellikle Gabar’ın kuzeybatı bölümlerinde yeni aradığımız sahalar var. Yaklaşık 14 farklı aslında bölge tespit ettik. Bu alanlarda da biz şu anda arama faaliyetleri yapıyoruz, yani yeni keşifler, yeni rezervler sisteme ilave etmek için yoğun bir çabanın içerisindeyiz. Bütün bunlardan netice alabiliriz. “
“Bu aldığımız neticelerle de bu üretimi inşallah 100 bin varillerin de üzerine çıkarma potansiyeli var. Ama Gabar çok büyük bir anlam taşımaya başladı bizler için şu anda özellikle bu terörsüz Türkiye ile alakalı. Terörsüz Türkiye ile ülkemizin birçok yerinde ve birçok konusundaki potansiyel böylece hayata geçecek ve hakikaten çok daha büyük ve güçlü bir ülke haline geleceğiz” dedi.
MÜJDEYİ BAŞKAN ERDOĞAN AÇIKLAYACAK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz’deki Göktepe-3 kuyusunda görev yapan derin deniz sondaj gemisi Abdulhamid Han’ı da ziyaret etti.
Çalışmalar hakkında bilgi alan Bayraktar, bölgede sondajın 27 Mart’ta başladığını belirtti. Bayraktar, “Abdulhamid Han, 19 Mayıs’ta görevini tamamlamış olacak. Birkaç güne kadar nihai testler bitecek. Bu sahayla alakalı neticeyi inşallah Cumhurbaşkanımız aracılığıyla milletimize ulaştırmış olacağız” diye konuştu.
Kaynak: Haber7
-
Sağlık1 yıl ago
Ursactive Kullananların Yorumları – Karaciğer Hastası Olanlar!
-
Fiyatları1 yıl ago
En İyi Nargile Tütünleri – Nargile Tütün Markaları – En İyi Aromalar!
-
Fiyatları1 yıl ago
Kediye Çip Taktırmak Fiyatı 2024 – Tarım Bakanlığı
-
Maaşları1 yıl ago
TRT Çalışanlarının Maaşları 2023 – TRT Memur Maaşları Güncel!
-
Maaşları1 yıl ago
Banka Müdürü Maaşları ( Ziraat banka Müdürü maaşı )
-
Fiyatları1 yıl ago
Özel Hastane Sistoskopi Ücreti – Özel Hastane Muayene Ücreti
-
Sağlık1 yıl ago
Tetradox Kullanırken İlişkiye Girilirmi – Tetradox Yan Etkileri
-
Fiyatları1 yıl ago
Irak Zaho Telefon Fiyatları 2024