Connect with us

Fiyatları

Küresel piyasalar ABD’de açıklanacak enflasyon verilerine odakladı

Küresel piyasalar, Trump’ın açıkladığı tarifeler ve olası misilleme endişeleriyle satış baskısı altında haftayı tamamlarken, gözler gelecek hafta ABD’deki enflasyon verileri ve Fed FOMC toplantı tutanaklarına çevrildi.

Published

on

ABD Başkanı Donald Trump’ın “Önce Amerika” politikası kapsamında izlediği ekonomi ve ticaret politikaları küresel anlamda belirsizlik kaynağı olmaya devam ederken, bu yönde atılacak karşı adımlar piyasaların yönü üzerinde etkili oluyor.

Tarifelerin küresel büyüme üzerinde baskı oluşturacağı ve artan gümrük vergilerinin fiyatlara yansıtılarak enflasyonu tetikleyeceği endişeleri, risk algısının yüksek seyretmesine neden olarak pay piyasalarında satış baskısını artırdı.

Öte yandan, ABD yönetimi açıklanan tarifelere yönelik olası misillemelere daha sert tarifelerle karşılık verileceğini bildirirken, Çin’in cuma günü ABD ürünlerine ek gümrük vergisi uygulama kararı, ticaret savaşının derinleşeceğine yönelik endişeleri artırarak mevcut risk algısının daha da yükselmesine neden oldu.

Söz konusu gelişmelerle artan risk algısının etkisiyle, tahvil piyasalarında alış ağırlık bir seyir izlenirken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi Ekim 2024’ten bu yana en düşük seviyesi olan yüzde 3,9150’yi test etti.

Buna ek olarak, Trump’ın duyurduğu tarifelerin ülkede fiyatları artırıcı etkide bulunabileceğine yönelik soru işaretleri sürerken, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, cuma günü yaptığı açıklamada, “İleriye baktığımızda, yüksek tarifeler ekonomimizde etkisini gösterecek ve muhtemelen önümüzdeki çeyreklerde enflasyonu yükseltecektir.” ifadelerini kullanması bu düşünceleri teyit etti.

Powell, İş Dünyası Editörlüğü ve Yazımını Geliştirme Derneği (SABEW) Yıllık Konferansı’nda, ekonomik görünüme ilişkin konuştu. Trump’ın karşılıklı tarifeleri açıklamasının ardından ilk kez konuşan Powell, belirsizliğin yüksek ve aşağı yönlü risklerinin artmasına rağmen ekonominin hala iyi bir yerde olduğunu söyledi.

Gelen verilerin sağlam bir büyüme, dengede bir iş gücü piyasası ve yüzde 2’lik hedefe çok daha yakın olmasına karşın yine de bankanın hedefinin üzerinde seyreden bir enflasyona işaret ettiğini anlatan Powell, “Yeni politikalar ve bunların olası ekonomik etkileri netleştikçe, bunların ekonomi ve para politikası üzerindeki etkilerini daha iyi anlayacağız.” dedi.

Neyin, hangi düzeyde ve ne kadar süreyle tarifeye tabi tutulacağı ve ticaret ortaklarının misillemesinin boyutu gibi ayrıntılar hakkında daha fazla kesinlik sağlanana kadar yüksek tarifelerin olası ekonomik etkilerini değerlendirmenin çok zor olacağını vurguladıklarını anımsatan Powell, “Belirsizlik hala yüksek olsa da tarife artışlarının beklenenden önemli ölçüde daha büyük olacağı artık netleşiyor.” dedi.

Powell, “Aynı durum, daha yüksek enflasyon ve daha yavaş büyüme gibi ekonomik etkiler için de geçerli olacaktır.” diye ekledi.

Etkilerin boyutu ve süresinin belirsizliğini koruduğunu kaydeden Powell, “Tarifelerin enflasyonda en azından geçici bir yükseliş yaratması son derece muhtemel olsa da etkilerin daha kalıcı olması da mümkündür.” şeklinde konuştu.

Trump, Powell’ın konuşmasının hemen öncesinde faiz oranlarını düşürmek için “mükemmel” bir zaman olduğunu belirterek, Fed Başkanı’na faiz oranlarını düşürmesi çağrısında bulundu.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in yıl sonuna kadar toplamda 4 faiz indirimi yapacağına ilişkin beklentiler güçlenirken, bankanın haziran ayında politika faizini yüzde 75 ihtimalle 25 baz puan indireceği tahmin ediliyor.

Analistler, fiyatlamalarda ABD’de cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin öngörülerin üzerinde gerçekleşmesinin de etkili olabileceğini kaydederek, ABD’de gelecek hafta açıklanacak enflasyon verilerinden alınacak sinyallerin beklentiler üzerinde değişikliğe sebep olabileceğini söyledi.

Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken, Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson enflasyondaki ilerleme ve istihdam piyasasına bağlı olarak mevcut sıkı politikayı daha uzun süre koruyabileceklerini veya politikayı gevşetebileceklerini kaydetti.

Jefferson, bu yıl iş gücü piyasasında ılımlı bir yumuşama beklediğini söyledi. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook da tarifelere ilişkin belirsizliğin ekonominin zayıflamasına neden olabileceğini söyledi.

Bu gelişmeler ışığında tahvil piyasalarında alıcılı bir seyir hakim olurken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 40 baz puanlık azalışla haftayı son 7 ayın en düşük seviyesi olan yüzde 3,95’ten kapattı.

Altının ons fiyatı, haftayı yüzde 1,6 değer kaybıyla 3 bin 37 dolardan tamamlayarak, son 4 haftalık yükselişini sona erdirdi. Dolar endeksi de, haftayı yüzde 1 düşüşle 103’ten tamamladı.

Tarifelerin küresel büyümeyi negatif yönde etkileyeceğine yönelik endişeler ve petrol arzının artabileceğine ilişkin haber akışı petrol fiyatlarını baskıladı. Brent petrolün varil fiyatı, geçen haftayı yüzde 9,2 azalışla 65,7 dolardan tamamlayarak, Aralık 2021’den bu tarafa en düşük seviyeye indi.

NEW YORK BORSASI NEGATİF SEYRETTİ

New York borsasında geçen hafta satış ağırlık bir seyir öne çıktı. Cuma günü satış baskısının derinleşmesiyle teknoloji öncülüğünde satış baskısı izlendi.

Ülkede geçen hafta açıklanan verilere göre, ABD’de tarım dışı istihdam martta 228 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4,1’den 4,2’ye çıktı.

ABD’de Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), mart ayında 49 değerine inerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti ve sektördeki daralmaya işaret etti.

Ülkede JOLTS açık iş sayısı da şubatta 7 milyon 568 bine gerileyerek öngörülerin altında kaldı.

Bu gelişmelerle haftalık bazda S&P 500 endeksi yüzde 9,08, Nasdaq endeksi yüzde 9,77 ve Dow Jones endeksi yüzde 7,86 değer kaybetti.

Yeni haftada çarşamba FOMC toplantı tutanakları, toptan stoklar, perşembe enflasyon, haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Michigan Tüketici Güven Endeksi takip edilecek.

AVRUPA BORSALARINDA SATIŞ BASKISI ÖNE ÇIKTI

Geçen hafta Avrupa borsaları, Trump’ın tarifelerine ilişkin gelişmelerin etkisiyle negatif bir seyir izlerken, yeni haftada piyasaların odağında ABD’ye olası misillemeler ve Almanya’da açıklanacak enflasyon yer alacak.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, çarşamba günü yaptığı açıklamalarda tarifelerin küresel ekonomi için iyi olmadığını vurguladı. Lagarde, “Şu anda ABD’ye yatırım yapma konusunda çok daha az heyecan var, daha fazla belirsizlik olana kadar duraklama ve bekleme var.” dedi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, perşembe günü yaptığı açıklamada tarifeleri küresel ekonomiye büyük bir darbe olarak nitelendirdi. Von der Leyen, küresel ekonominin büyük ölçüde zarar göreceğini belirterek, “Belirsizlik artacak ve daha fazla korumacılığı tetikleyecek. Sonuçları korkunç olacak.” yorumunu yaptı.

Tarifelerin etkilerinin hemen hissedileceğine ve dünya çapındaki tüketicilere zarar vereceğine dikkati çeken von der Leyen, “Milyonlarca vatandaş daha yüksek market faturalarıyla karşı karşıya kalacak. İlaçlar ve ulaşım daha pahalı olacak. Enflasyon artacak.” diye konuştu.

Von der Leyen, Trump’ın başkalarının mevcut kurallardan haksız yere yararlandığı konusundaki görüşüne katıldığını aktararak, dünya ticaret sistemini küresel ekonominin gerçeklerine uygun hale getirmek için her türlü çabayı desteklemeye hazır olduklarını ifade etti.

ABD ile görüşmelere başlamak için henüz geç olmadığını da vurgulayan Von der Leyen, “Başından beri, transatlantik ticaretteki kalan engelleri kaldırmak için Amerika Birleşik Devletleri ile müzakere etmeye her zaman hazır olduk.” yorumunu yaptı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Avrupa Birliği’nin (AB), ABD’nin tarifeleri artırma kararına karşılık vereceğini söyledi.

Söz konusu gelişmelerle, haftalık bazda Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 8,10, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 6,97 ve İtalya’da MIB 30 endeksi ise yüzde 10,56 ve Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 8,10 düştü.

Gelecek hafta açıklanacak veri gündeminde pazartesi Avro Bölgesinde perakende satışlar, Almanya’da sanayi üretimi, cuma günü Almanya’da enflasyon, İngiltere’de sanayi üretimi takip edilecek.

ASYA BORSALARI SATICILI SEYRETTİ

Asya borsaları ise geçen hafta, satış ağırlıklı bir seyir izlerken, Çin yönetimi Trump tarifelerine karşı adım olarak bazı kararlar aldı.

Buna göre, Çin yönetimi ABD’nin “karşılıklı tarifeler” kapsamında getirdiği yüzde 34’lük tarife artışına karşı aynı oranda ek tarife uygulayacağını duyurdu, ayrıca bazı nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirdi.

Çin Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lütesyum, skandiyum, itriyum ve alaşımlarının olduğu 7 kategorideki orta ve ağır nadir metallerin 4 Nisan’dan itibaren ihracat kontrol listesine alınacağı bildirildi.

Bakanlık, 27 ABD şirketi ihracat kontrolü veya yasağı listelerine eklendi. Şirketlerden 16’sının askeri ve sivil ikili kullanımı olan ürünlerinin ihracatına yasak getirilirken, 11 şirket ihracat yasağı uygulanan “güvenilmez varlık” listesine alındı.

Bakanlık tarafından, 16 ABD şirketinin, Çin’in ulusal güvenliğini ve çıkarlarını korumak ve silahların yayılmasının önlenmesine yönelik uluslararası yükümlülüklere uymak amacıyla ihracat kontrol listesine alındığını bildirildi.

Öte yandan geçen hafta Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkan Yardımcısı Shinichi Uchida, enflasyonun yüzde 2’lik hedefine ulaşma ihtimalinin artması halinde merkez bankasının faiz artırmaya devam edeceğini söyledi.

Uchida, “Her politika toplantısında, herhangi bir önyargı olmaksızın, para politikasına karar verirken (ekonomik ve fiyat) tahminlerimizin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini inceleyeceğiz.” dedi.

Makroekonomik verilere göre, Japonya’da şubat ayında hanehalkı harcamaları yıllık bazda yüzde 0,5 azalarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

Bölgede siyasi gelişmeler de takip edilirken, Güney Kore’de Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un azline karar verdi.

Bu gelişmelerle geçen hafta Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,62, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 9, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,46 ve Çin’de Şanghay Bileşik endeksi yüzde 0,28 değer kaybetti.

24 Mart ile başlayan haftada, salı günü Japonya’da dış ticaret dengesi karşılanacak.

YURT İÇİNDE ENFLASYON VERİLERİ VE İHRACAT RAKAMLARI TAKİP EDİLDİ

Yurt içinde geçen hafta düşüş eğilimi öne çıktı. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 2,90 değer kaybederek 9.379,83 puandan tamamladı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı mart ayına ilişkin enflasyon verileri ile aynı aya ait ihracat rakamları geçen hafta öne çıktı.

Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), martta aylık bazda yüzde 2,46, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,88 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 38,1, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 23,5 olarak kayıtlara geçti.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Mart 2025’te 23,4 milyar dolarla tarihin en yüksek ikinci mart ayı ihracat rakamı elde edildiğini belirterek, “Mayıs ortasında ABD’ye yapacağımız ziyarette, ilave gümrük vergilerini konuşacağız. İhracatımızı artırmak için hazırlığımızı yaptık.” dedi.

Bununla birlikte dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın hemen üzerinde 37,9950’den kapattı.

Yurt içinde gelecek hafta salı günü Hazine nakit dengesi, perşembe günü sanayi üretimi, cuma günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasa katılımcıları anketi takip edilecek.

KAYNAK: AA

Kaynak: Haber7

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fiyatları

Yeni dönemin hazinesi o bölgede! Putin talimatı verdi

Rusya Devlet Başkanı Putin, Rus hükümetine, Arktik bölgesinde enerji, turizm ve altyapı yatırımlarının yapılması talimatını verdi. Arktik bölgesi, dünyanın petrol rezervinin yüzde 6’lık, dünya doğalgaz rezervinin de yüzde 25’ine sahip.

Published

on

By

Kremlin, Putin’in Arktik bölgesine yönelik yatırımlarla ilgili hükümete verdiği talimatları yayımladı.

Buna göre, “Volhov-Murmansk” doğal gaz boru hattının 2030’a kadar tamamlanması planlandı. Projede hükümetin yanı sıra Rus enerji şirketi Gazprom görevlendirildi.

İKİ NÜKLEER BUZKIRAN GEMİSİNİN “İNŞASINA BAŞLAYIN” TALİMATI

Hükümete, 2026’ya kadar iki nükleer buzkıran gemisinin inşasına başlanması talimatı verilirken, Arktik bölgesinin geliştirilmesi için Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ile birlikte bir yatırım fonu kurulması planlanıyor.

Putin, Arktik’te turizm bölgelerine yönelik çalışma yapılması talimatı da verdi. Kuzey Deniz Yolu üzerinden nakliye projelerine ilişkin yabancı şirketlerle çalışmalar da yapılacak.

Arktik bölgesi kıyılarının yaklaşık yarısını kontrol eden Rusya, aynı zamanda bölgedeki petrol ve doğal gaz rezervlerinin önemli oranda sahibi konumunda.

Son yıllarda Kuzey Buz Denizi’ni kaplayan buz tabakasının hissedilir şekilde incelmesiyle bölgedeki gemi faaliyetleri artarken, Rus hükümeti 2030 itibarıyla Kuzey Deniz Yolu üzerinden taşınan kargo hacmini 100 milyon tonun üzerine çıkarmayı hedefliyor.

ARKTİK BÖLGESİNDE YERALTI HAZİNESİ YATIYOR

Arktik bölgesinin potansiyelini araştırmalar sonucu çıkan rakamlar ortaya koyuyor.

Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırma Kurumu’nun (USGS) 2008 tarihli çalışmasına göre, bölgede 90 milyar varil petrol, 48 trilyon metre küp (1,699 trillion cubic feet) doğalgaz ve 44 milyar varil doğalgaz sıvısı olduğu tespit edilmişti.

Bu potansiyel, 2018 yılının kanıtlanmış toplam üretilebilir petrol rezervi olan 1,7 trilyon varile ve 193,5 trilyon metre küp doğalgaz rezervine göre değerlendirildiğinde bölge, dünya petrol rezervinin yüzde 6’lık, dünya doğalgaz rezervinin de yaklaşık yüzde 25’lik kısmına sahip görünüyor.

 

KAYNAK: AA

Kaynak: Haber7

Continue Reading

Fiyatları

Başkan Erdoğan’dan önemli açıklama: İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatıyoruz

İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatmaya devam ediyoruz.” dedi.

Published

on

By

Başkan Erdoğan’dan önemli açıklama: İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Bugün resmi açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanemizin Bahçelievler’e, şehrimize, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu güzel eserin İstanbul’umuza kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere yüklenici firmamıza, işçilerimize, mimarlarımıza, mühendislerimize yürekten teşekkür ediyorum. Hastanemizde görev yapan tüm sağlık personelimize Cenabı Allah’tan kolaylıklar ve başarılar niyaz ediyorum.

İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatmaya devam ediyoruz. Biliyorsunuz bundan bir ay önce Bağcılar’da 400 yataklı kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanemizi hizmete almıştık. Böylece Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesini 900’e çıkardık. Bugün de bir başka muhteşem ve muazzam sağlık yatırımının resmi açılışını gerçekleştiriyoruz.

Hastanemizin özelliklerinden sizlere kısaca bahsetmek isterim. İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanemiz toplam 102 bin 500 metrekare kapalı alana sahip.

Hastanemizde 6’sı yoğun bakım olmak üzere toplam 705 yatak bulunuyor. Bu yatakların 657’si nitelikli yatak sınıfındadır. Hastanemizde 88 poliklinik odamız mevcut. 75’i uzman hekim olmak üzere toplam 160 hekimimiz ve 324 hemşiremiz hastanemizde görev yapıyor. Eğitim Araştırma Hastanesi olan sağlık tesisimizde 3’ü eğitim kliniği olmak üzere toplam 19 klinikte sağlık hizmeti sunulacak. Ayrıca 36 yataklı palyatif bakım ünitesi, engelli spor salonu, GETAT merkezi, robotik rehabilitasyon ünitesi bulunan bu hastanemizde vatandaşlarımız birçok alanda özellikli sağlık hizmeti alacak. Toplam 570 araçlık otoparkıyla her ihtiyacın düşünüldüğü hastanemizin İstanbul’umuza, Bahçelievler’imize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.

Bu eserin inşasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyor, burada görev yapan sağlık personelimize muvaffakiyetler temenni ediyorum.

 

Aziz İstanbullular, sevgili kardeşlerim, hatırlarsanız 2002 yılında iktidar sorumluluğunu üstlenirken ülkemizi dört sütun üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Bunların da eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet olduğunu ifade etmiştik. Bugün şöyle geriye dönüp baktığımızda milletimize verdiğimiz sözleri tutmuş olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.

Sadece bu alanlarda değil, bir başlıkta Türkiye’yi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Sağlık bizden önce milletimizin en fazla şikayet ettiği alanlardan biriydi. Hatırlayın. Gerek Sosyal Güvenlik Sistemi, gerek altyapı, gerek donanım noktasında sağlık sistemimiz adeta dökülüyordu. Sorunlar yumağı içinde kaybolmuş, sağlık hizmetinin her iki tarafını da bizar eden, bıktıran, bunaltan, karmaşık bir sistem vardı. Ne demek istediğimi yaşı özellikle 35-40’ın üzerinde olan vatandaşlarım gayet iyi bilir. Doktorunu bulmanın ayrı, ilacını temin etmenin ayrı dert olduğu o günleri iliklerine kadar yaşamış bir kardeşinizim. Bu mağduriyeti tıpkı benim gibi Türkiye’de hemen her vatandaşım gayet iyi bilir.

Sağlam girenin bile hasta çıktığı o yapıyı reforme etmek, kimi yerlerde kökten değiştirmek için gerçekten çok mücadele ettik. Türkiye bugün bırakın hastanelerde sunulan hizmetleri, 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşına evde sağlık hizmeti verebilen bir ülke haline geldi. Hekim ve hemşire sayısından MR, tomografi, diyaliz gibi ultrasonografi gibi kritik araç gereçlere kadar her alanda çok büyük artışlara imza attık.

Bakınız şurası da çok önemli. Eskiden bizim vatandaşlarımız yurt dışına sağlık hizmeti almaya gidiyordu. Şimdi ise yurt dışından, hatta dünyanın en zengin ülkelerinden milyonlarca kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geliyor, Çam Sakura’ya geliyor.

Sağlıkta kurduğumuz sistem dünyanın pek çok ülkesi tarafından örnek alınıyor. Özellikle belli alanlarda Türkiye küresel bir destinasyona dönüştü. Sağlık turizmi ülkemizin dünyada öne çıktığı alanlardan biri oldu. Hele hele burası. Zira fizik tedavi imkanlarının en üst seviyede olduğu bu merkez inanıyorum ki dünyanın birçok ülkesinden hastaların geldiği yer olacak.

Türkiye sadece modern sağlık altyapısıyla değil, dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli genel sağlık sigortasıyla da takdir topluyor. İşsizinden öğrencisine kadar herkes bu sistemin kapsam alanı içine girdi. Sağlıkta daha burada sayamacağımız nice gelişmenin en büyük şahidi bizatihi milletimizin ta kendisidir.

Aynı durum İstanbul’umuz için de geçerlidir. Şehrimizin yatak kapasitesini 19 bin 715’ten aldık, %56 artırarak 30 bin 726’ya yükselttik. Özel ve üniversite hastanelerini dahil ettiğimizde toplam yatak kapasitemiz 45 bin 481’e çıkıyor. Kamu olarak yıl sonuna toplam 10 bin 582 yatağı daha inşallah İstanbulluların istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında ise 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisimiz var. Bunları inşallah süratle İstanbullu kardeşlerimizin emrine vereceğiz.

Bir diğer başarımız da birinci basamak sağlık hizmetlerinde. 2002’de İstanbul’da 217 sağlık ocağı bulunuyordu. Bu sağlık ocaklarında ise yalnızca 762 hekim çalışıyordu.

Bugün İstanbul genelinde 1147 aile sağlığı merkezimiz var. Buralarda çalışan aile hekimi sayımız ise 4 bin 264’e ulaştı. İstanbul genelindeki kamu uzman hekim mevcudumuz ise son 22 yılda 4 bin 141’den 9 bin 506’ya çıktı. Kamuda çalışan hemşire sayısı ise aynı şekilde 7 bin 104’ten 25 bin 570’e ulaştı.

 

Sağlık hizmetlerinin her boyutunda 22 sene öncesine kıyasla gerçekten büyük mesafe katettik. Bunu da çoğu zaman şehir hastanelerimiz gibi sağlık yatırımlarını israf olarak gören müzmin muhalif zihniyete rağmen başardık. Sağlık tesislerinin yollarını yapmaktan aciz anlayışa, bu kadar hizmeti, yatırımı, eseri, tesisi milletimizin emrine amade kıldık.

İşte bugün burada Kanuni Sultan Süleyman’ın o güzel ifadesiyle konuşuyorum. “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Yani bir sağlıklı nefese devleti ne yapıyor? Feda ediyor. Böyle bir anlayıştan buraya geldik. Böyle bir şuur. Dünyanın en büyük mutluluğunu işte biz bununla yaşadık. Bununla yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. İnşallah attığımız bu adımlarla İstanbul’umuzda ve tüm Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kapasitesini ve kalitesini yükseltmeye devam edeceğiz.

KAYNAK: TRT HABER

Kaynak: Haber7

Continue Reading

Fiyatları

Yeni müjde geliyor! Başkan Erdoğan duyuracak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Göktepe-3 kuyusunda görev yapan sondaj gemisi Abdulhamid Han’ı ziyaret etti. Bayraktar, yeni gelecek müjdenin Başkan Erdoğan tarafından millete duyurulacağının mesajını verdi.

Published

on

By

Yeni müjde geliyor! Başkan Erdoğan duyuracak

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, farklı partilerden 40 milletvekili ve Şırnaklı gençlerin katılımı ile Gabar’daki petrol kuyularının başında program düzenlenecek.

Şehit Aybüke Yalçın Sahası’nda 54 nolu kulede 50 metrelik Türk bayrağı açılarak yürüyüş gerçekleştirilecek. Heyet ilk petrol üretiminin gerçekleştirildiği Şehit Aybüke Yalçın 1 nolu kuyuyu ziyaret edecek ve vana açıp petrol akışını yerinde görecek.

“Terörsüz Türkiye” dönemine geçilmesi ile bölgede yaşanabilecek ekonomik kalkınmanın en önemli örneklerinden olan Gabar petrolünde bugün rekora koşuluyor. 100’ün üzerine kuyuda günlük yaklaşık 81 bin varil petrol üretiliyor. Üretimin yakın zamanda 100 bin varile çıkarılması hedefleniyor.

HEDEF 100 BİN VARİLE ÇIKMAK

Bakan Bayraktar, daha önce yaptığı açıklamada Gabar’da yapılan petrol keşfinin önemini, “Geçmişte terör neyden besleniyordu? İnsanların ümidi, hayali yoktu. Gençler dağlara çıkıyordu. Şimdi o gençler petrol üretiminde çalışıyorlar” sözleriyle özetlemişti.

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında konuşan Bayraktar, bölgede yeni kuyularda da aramaların sürdüğü müjdesini verirken, “Şırnak, özellikle Gabar’ın kuzeybatı bölümlerinde yeni aradığımız sahalar var. Yaklaşık 14 farklı aslında bölge tespit ettik. Bu alanlarda da biz şu anda arama faaliyetleri yapıyoruz, yani yeni keşifler, yeni rezervler sisteme ilave etmek için yoğun bir çabanın içerisindeyiz. Bütün bunlardan netice alabiliriz. “

“Bu aldığımız neticelerle de bu üretimi inşallah 100 bin varillerin de üzerine çıkarma potansiyeli var. Ama Gabar çok büyük bir anlam taşımaya başladı bizler için şu anda özellikle bu terörsüz Türkiye ile alakalı. Terörsüz Türkiye ile ülkemizin birçok yerinde ve birçok konusundaki potansiyel böylece hayata geçecek ve hakikaten çok daha büyük ve güçlü bir ülke haline geleceğiz” dedi.

MÜJDEYİ BAŞKAN ERDOĞAN AÇIKLAYACAK

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz’deki Göktepe-3 kuyusunda görev yapan derin deniz sondaj gemisi Abdulhamid Han’ı da ziyaret etti.

Çalışmalar hakkında bilgi alan Bayraktar, bölgede sondajın 27 Mart’ta başladığını belirtti. Bayraktar, “Abdulhamid Han, 19 Mayıs’ta görevini tamamlamış olacak. Birkaç güne kadar nihai testler bitecek. Bu sahayla alakalı neticeyi inşallah Cumhurbaşkanımız aracılığıyla milletimize ulaştırmış olacağız” diye konuştu.

KAYNAK: SABAH GAZETESİ

Kaynak: Haber7

Continue Reading

Trending

grandpashabet sex hikaye