Kaza, akşam saatlerinde Kırkpınar Mahmudiye Mahallesi İzmit Caddesi üzerinde meydana geldi.

Sapanca yönüne giden H. C. K. idaresindeki 54 T 4501 plakalı taksi ile karşı yönden gelen E. D. idaresindeki 41 ANG 766 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada, araç sürücüleri H.C.K. ve E.D. ile araçlarda bulunan O.Y., D.D., A.D. ve E.D. yaralandı.

İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahale sonrası çevre hastanelere kaldırıldı.

Kaza sebebiyle trafikte kısa süreli yoğunluk oluştu. Araçların olay yerinden kaldırılmasının ardından trafik akışı normal seyrine döndü.

Polis, bir iş yerinin güvenlik kamerasına da yansıyan kaza ile ilgili inceleme başlattı.

Kaynak: Haber7

Yatırımcılar, ABD varlıklarının, Avrupa’nın yeniden canlanan piyasaları lehine elden çıkarılmasının, emeklilik fonları ve diğer büyük kurumsal para yöneticilerinin dolar yatırımlarındaki büyük risklerini azaltmaya yönelik çok daha uzun vadeli bir hareketin başlangıcına işaret ettiğini söylüyor.

Wall Street bankaları, trilyonlarca dolarlık varlığı yöneten yatırımcıların, düzensiz politika yapımı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik saldırıları ve ticaret savaşının yansımalarına ilişkin endişeler nedeniyle ABD pozisyonlarını azaltmaya başladıklarına dair işaretler gördüklerini söylüyor.

ALMAN DİBS’LERİNE KAÇIŞ VAR

Trump’ın “kurtuluş günü” olarak adlandırılan gümrük vergisi açıklamalarının geçen ay küresel piyasaları sarsmasından bu yana ABD hisse senetleri kayıplarını neredeyse telafi etmiş olsa da, bu yıl negatif bölgede ve küresel emsallerinin gerisinde kalmaya devam ediyor. Dolar bu yıl yüzde 7’den fazla değer kaybederken, bazı yatırımcılar ABD’den Alman devlet borçlanma senetleri gibi diğer varlıklara “sermaye kaçışına” işaret ediyor.

Pictet Asset Management’ın baş stratejisti Luca Paolini “Bu gerçekleşiyor. Yavaş ama kaçınılmaz olacak.” dedi. Nispeten ucuz hisse senedi piyasaları ve Almanya liderliğindeki savunma harcamaları çılgınlığı gibi Avrupa ekonomik büyümesi için katalizörlerin bir karışımının Avrupa’yı “en mantıklı” hedef haline getirdiğini de sözlerine ekledi.

26 YIL SONRA BİR İLK

Bank of America tarafından yapılan bir anket, yatırımcıların Mart ayında ABD hisse senedi tahsislerinde “şimdiye kadarki en büyük” kesintiyi yaptıklarını gösterirken, dünyanın en büyük ekonomisinden çıkıp Avrupa’ya yönelimin 1999’dan bu yana en keskin şekilde gerçekleştiğini ortaya koydu.

EURO EZBER BOZDU

Küresel sermayedeki büyük değişimlerin bir işareti olarak, euro son haftalarda Alman devlet tahvilleriyle aynı anda yükselerek alışılagelmiş düzeni bozdu ve yatırımcıların dolar dışı liman varlıkları aradığını gösterdi. Yatırım bankaları, kurumsal yatırımcıların spot işlemlerde ABD doları satmaya ve euro almaya devam ettiğini bildirdi.

DOLARDA SATIŞ VAR

Bank of America’nın küresel G10 FX stratejisi başkanı Thanos Vamvakidis, bankanın “sadece son haftalarda gerçek para dolar satışı” görmeye başladığını söyledi. Deutsche Bank’ın küresel FX Araştırma Başkanı George Saravelos, “son üç ayda gerçek para yatırımcılarından önemli miktarda ABD doları satışı” gördüklerini söyledi.

DEV FON ABD HİSSESİ, AVRUPA BORSALARINDA HİSSE ALIYOR

Danimarka emeklilik fonları ilk çeyrekte 2022’den bu yana ilk kez ABD hisselerini satmaya başladı ve 2018’den bu yana Avrupa borsalarında işlem gören en büyük hisse alımını gerçekleştirdi.

BNP Paribas’ın küresel makro strateji başkanı Sam Lynton Brown, Avrupa emeklilik fonlarının tahsisatlarını 2015 seviyelerine düşürmeleri halinde bunun 300 milyar euroluk dolar varlığı satmak anlamına geleceğini söyledi.

HEDGE ETMEYENLER ACI BİLANÇOYU GÖRDÜ

Doların bu yılki düşüşü, ABD varlıklarına sahip olan ancak kur riskini hedge etmeyen yabancı yatırımcılar için özellikle acı verici oldu.

Birçok yatırımcı, ABD piyasalarının uzun vadeli büyümesine karşı bahis oynamanın risklerini göz önünde bulundurarak acele bir karar vermiyor.

Kaynak: Haber7

Yazar, yazılı açıklamasında, “11 Mayıs Bitki Islahçıları Günü”ne ilişkin değerlendirmede bulundu.

İklim değişikliği, kuraklık, zararlılar, hastalıklar ve artan nüfus gibi küresel tehditlere karşı insanlığı bitki ıslahının kurtaracağını vurgulayan Yazar, bu işin yalnızca klasik melezleme tekniklerinden ibaret olmadığını ifade etti.

Yazar, moleküler markör destekli seleksiyonlar, gen düzenleme, yapay zekayla veri analizine kadar geniş bir bilimsel yelpazeyle çalıştıklarına dikkati çekerek, Türkiye’nin yerel genetik kaynaklarının bu çalışmalarda kullanılmasının, tarımsal bağımsızlık için kritik olduğunun altını çizdi.

Çalışmaların stratejik önemine işaret eden Yazar, “Geliştirilen yeni çeşitler, çiftçiye yüksek gelir, tüketiciye sağlıklı ürün, ülkeye ise stratejik tarımsal güç sağlamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yerli tohumun gelecek garantisi olduğunu ve çeşitli tehditlere karşı kalkan görevi gördüğünü vurgulayan Yazar, ülkenin farklı iklim yapısı, genetik çeşitliliği ve köklü tarımsal geleneğiyle bitki ıslahında dünya çapında söz sahibi olabileceğini bildirdi.

Her yeni bitki çeşidinin büyük çabalar sonucu elde edildiğine dikkati çeken Yazar, şunları kaydetti:

“Gıda israfının azaltılması, çevresel etkilerin en aza indirilmesi ve biyoçeşitliliğin korunması için bitki ıslahı çok yönlü bir görev üstleniyor. Genom düzenleme ve akıllı tarım teknolojileri bu alanda yeni bir çağ başlatıyor. BİSAB olarak hem bilimsel hem de sosyal sorumluluk perspektifiyle hareket ediyoruz. Genç araştırmacıların desteklenmesi, AR-GE yatırımlarının artırılması ve uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Her yeni bitki çeşidi, büyük bir emek ve bilimsel çabanın ürünüdür. Bitki ıslahçılarımızın bilgisi ve sabrı sayesinde, daha sağlıklı, verimli ve sürdürülebilir bir tarım geleceğine hep birlikte ilerliyoruz.”

Kaynak: Haber7