Fiyatları
Merkez Bankası Başkanı Karahan’dan sıkılaşma mesajı
TCMB Başkanı Fatih Karahan, Türkiye ekonomisi ve küresel gelişmelere değinerek parasal sıkılaştırmaya yönelik “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bozulma öngörülmesi durumunda para politikamızı sıkılaştıracağız” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, TCMB 93. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda bir konuşma yaptı. Karahan konuşmasında enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini belirtti. Merkez Bankası Başkanı dezenflasyonist süreci sürdüreceklerini belirtirken “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.” dedi.
KARAHAN’IN KONUŞMASININ TAMAMI ŞU ŞEKİLDE:
“Merkez bankalarının toplumsal refah artışına en büyük katkısı fiyat istikrarını sağlamalarıyla gerçekleşir. 2024 yılı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bu bilinçle kararlı adımlar attığı, böylece dezenflasyon sürecinin başladığı bir yıl oldu.
Genel Kurul’da görüşeceğimiz gündem maddelerine geçmeden önce 2024 yılı başından bu yana makroekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerimizi ve para politikası uygulamalarımızı özetleyeceğim. Daha sonra son dönemde piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında aldığımız tedbirlerden bahsedeceğim. Konuşmamın son bölümünde ise kısaca 2024 yılı kurumsal faaliyetlerimize değineceğim.
2024 yılında küresel büyüme görünümünde sınırlı bir iyileşme kaydedildi, işgücü piyasalarının arz ve talep dengesindeki normalleşme eğilimi sürdü. Son dönemde küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin artan belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler 2025 yılı küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri artırdı. Küresel enflasyonda düşüş gözlenmekle birlikte, belirsizliğin yüksek ve risklerin canlı olması, merkez bankalarının temkinli duruşlarını devam ettirmelerine neden oldu.
‘GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALACAĞIZ’
Ülkemizde ise, 2024 yılının ilk çeyreğinde ücret ayarlamaları ve öne çekilen talep kaynaklı olarak güçlü seyreden iktisadi faaliyet, parasal sıkılaşmanın etkileri ile özellikle ikinci ve üçüncü çeyrekte yavaşladı. Yılın son çeyreğinde ise kampanyaların etkisiyle hanehalkı talebi ve iktisadi faaliyet önceki iki çeyreğe göre hızlandı. Bu gelişmeler çerçevesinde, 2024 yılı genelinde yurt içi talebin ve net ihracatın büyümeye katkısı dengeli seyrederek daha sağlıklı bir görünüme işaret etti. Söz konusu dengelenmeyle uyumlu olarak iktisadi faaliyet 2024 yılında yıllık bazda yavaşladı ve büyüme oranı yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. Üretim tarafından bakıldığında, yılın genelinde büyümenin temel sürükleyicisi hizmetler sektörü olurken, inşaat sektörü bu büyümeye artış yönünde katkı sağladı. 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin talep göstergeleri, yurt içi talebin ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima ediyor. Bu noktada, talep göstergelerini yakından takip ettiğimizi ve talep koşullarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz yönde etkilemesi durumunda, gerekli önlemleri alacağımızı vurgulamak isterim.
2024 yılında, ihracat yıllık bazda artarken, ithalat geriledi. Dış ticaret açığındaki azalma ve hizmetler dengesindeki güçlü görünümün etkisiyle, cari işlemler açığı 2024 yılında belirgin şekilde düştü ve 10 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesindeki güçlü görünüm cari işlemler dengesine olumlu yansırken, altın, enerji ve çekirdek dış ticaret dengesindeki iyileşmeler, cari açıktaki düşüşü destekledi. 2025 yılının şubat ayı itibarıyla 12 aylık birikimli cari açık, hizmetler dengesi fazlasındaki yüksek seviyeye karşın, altın ve enerji açıklarındaki artışın etkisiyle 12,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.
2024 yılının mayıs ayı itibarıyla yıllık yüzde 75,5 seviyesine ulaşan tüketici enflasyonu, 2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci ile hızlı bir gerileme eğilimine girerek, yıl sonunda yüzde 44,4 olarak gerçekleşti. Parasal sıkılaşmanın etkisiyle yıl boyunca zayıflama eğilimi gösteren yurt içi talep koşulları, yılın ikinci yarısında enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Kredi kullanımı yılın ilk yarısında artışlar sergiledi, ancak alınan makroihtiyati tedbirlerin desteğiyle yılın kalan döneminde ılımlı seyretti. Türk lirasındaki değer kaybının geçen yıla göre daha sınırlı olması bu kanaldan gelen enflasyonist baskıları hafifletti.
2024 yılında ücret ve hammadde kaynaklı maliyet artışları zayıfladı. Emtia fiyatları yılın ilk çeyreğinde bir miktar yükseldikten sonra yılın kalan kısmında enerji grubu öncülüğünde gerileme eğiliminde oldu. Enflasyon beklentileri enflasyon tahminlerinin üzerinde seyretmekle birlikte yıl boyunca geriledi. Bu gelişmelerin yanı sıra, gıda grubunda belirli dönemlerde ortaya çıkan fiyat artışları, enflasyon açısından bir risk unsuru oldu.
Özetlediğim bu makro görünüm altında, para politikası duruşumuzu, dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak şekilde belirliyoruz. Dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başladığımız güçlü parasal sıkılaştırma süreci çerçevesinde, politika faizini 2024 yılı mart ayı itibarıyla yüzde 50 düzeyine çıkardık. 2024 yılı Nisan-Kasım döneminde enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşumuzu koruyarak politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tuttuk.
Aralık ayında ise, politika faizinin seviyesini, enflasyon görünümü ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyi dikkate alarak yüzde 47,5’e indirdik. Ayrıca gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdik.
Politika faizine ek olarak, iktisadi birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, 2024 yılında da makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ettik. Mevduata, kredilere ve likidite yönetimine ilişkin etkili düzenlemeler yaptık.
Bu kapsamda, parasal sıkılaştırmayı desteklemek amacıyla Türk lirası likidite fazlasının giderilmesine yönelik sıkılaştırıcı adımlar attık. Makroihtiyati çerçevedeki sadeleşme kapsamında menkul kıymet tesisi düzenlemesini yürürlükten kaldırdık, kaldıraç oranına göre ilave zorunlu karşılık tesisi uygulamasını sonlandırdık.
Kur Korumalı Mevduat hesaplarının TL’ye geçiş yoluyla kademeli olarak azaltılması amacıyla, KKM’den TL’ye geçişe ve yenilenmesine ilişkin hedef hesaplamalarında değişiklik yaptık. Buna ilaveten KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulamasını kaldırdık.
2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, 2025 yılının ilk çeyreğinde de devam etti. Mart ayı itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 38,1’e geriledi. Yılın ilk çeyreğinde emtia fiyatlarında petrol fiyatları öncülüğünde düşüş yaşandı. Temel mal yıllık enflasyonu oldukça ılımlı bir artış sergileyerek yüzde 20’nin altına geriledi. Hizmet enflasyonu ise, ocak ayında, ücret ve yönetilen/yönlendirilen fiyat ve maktu vergi ayarlamalarının etkisiyle bir miktar yükselmekle birlikte, şubat ve mart aylarında belirgin bir yavaşlama eğilimine girdi. Taze meyve ve sebze fiyatlarında yılın ilk iki ayında ılımlı artışlar gözlenirken, mart ayında yaşanan olumsuz hava koşulları, meyve ve sebze fiyatlarında artışa neden oldu.
Enflasyondaki bu gelişmelere paralel olarak, politika faizini ocak ayında %45’e mart ayında ise %42,5’e indirdik. Makro finansal istikrarı korumak, sıkı parasal duruşu desteklemek ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için, 2025 yılında da makroihtiyati tedbirlere devam ettik.
Bu kapsamda, kredi büyümesi ve kompozisyonunun dezenflasyon patikası ile uyumlu seyrini temin etmek amacıyla, yabancı para ticari krediler için aylık büyüme sınırını önce yüzde 1’e daha sonra yüzde 0,5’e indirdik. Türk lirası ticari kredilerde ise KOBİ kredi büyüme sınırını yüzde 2,5; diğer ticari kredi büyüme sınırını yüzde 1,5 olarak belirledik. Bankaların 1 yıla kadar vadeli Türk lirası cinsi yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranını yükselttik. KKM hesaplarından çıkış stratejisi kapsamında tüzel kişilerin hesap açma ve yenileme işlemlerini sonlandırdık.
‘SIKI PARA POLİTİKASINI SÜRDÜRECEĞİZ’
Konuşmamın bu bölümünde sizlere son dönem piyasa gelişmelerine ve bu gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri sınırlamak amacıyla aldığımız tedbirlere değineceğim.
Bildiğiniz üzere mart ve nisan aylarında yurt içi ve yurt dışı finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler, finansal varlıklarda değer kayıplarına neden oldu. Bu gelişmelerin makroekonomik görünümü bozmaması için parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımları ivedilikle attık.
Para Politikası Kurulu olarak, 20 Mart tarihinde ara bir toplantı yaparak sıkı parasal duruşu destekleyici tedbirler aldık. Bu doğrultuda, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranını yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükselttik. Bunun yanı sıra bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verdik. Bu sayede 19 Mart günü aşırı oynaklık sergileyen göstergelerdeki artış daha sınırlı kaldı.
17 Nisan tarihinde politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükselttik. Ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e artırdık. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkilerini yakından takip ediyoruz.
Piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler aldık. Bu kapsamda TL depo ihalelerinin vadelerini uzattık. Ayrıca, likidite araçlarımızın çeşitliliğini artırarak vadesi 91 güne kadar likidite senetleri ihraç etmeye başladık. Tahvil piyasasının etkin işleyişini desteklemek için doğrudan tahvil alımları gerçekleştirdik.
Döviz likiditesine yönelik olarak da TCMB nezdinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladık. Likidite koşullarını yakından izlemeye ve likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
Finansal piyasaların etkin işleyişinin sürmesi amacıyla, piyasa kuralları içinde tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Adımlarımızı piyasalarda oluşan oynaklığın makroekonomik etkilerini sınırlamak amacıyla proaktif bir yaklaşımla belirleyeceğiz.
Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizini; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.
2024 YILINDAKİ ÖNEMLİ FAALİYETLER
Konuşmamın son bölümünde 2024 yılındaki bazı önemli faaliyetlerimizi özetlemek istiyorum.
Uyguladığımız politikaların ve aldığımız kararların etkin iletişimi ve diğer paydaşlarla eşgüdümü büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, fiyat istikrarını sağlama temel amacımız doğrultusunda attığımız kararlı adımları, 2024 yılında da yalın, şeffaf ve çift yönlü bir iletişim politikası çerçevesinde kamuoyuyla paylaşmaya devam ettik. İlk defa kamuoyu ile paylaşılan bir “Araştırma Gündemi” hazırladık.
Geçtiğimiz yıl teknoloji ve finansal altyapıyı daha yoğun ve etkin kullanmaya yönelik adımlarımız oldu. Bunlardan bazılarına kısaca değinmek istiyorum.
FAST kapsamında, ödemeler alanında rekabeti ve yenilikçiliği artırmak, yeni ve katma değerli hizmetlerin sunulmasını sağlamak amacıyla çalışmalarımızı 2024 yılında da sürdürdük. FAST işlem tutar limitlerini kademeli olarak yükselttik.
Türk lirası tedavülünün kesintisiz sağlanması, şubelerimizde kullanılan banknot işleme sisteminin donanım ve yazılım modernizasyonu, banknot işleme kapasitemizin artırılmasına yönelik çalışmalarımız oldu.
Ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla iş birliğinin güçlendirilmesi ve mevcut ilişkilerimizin derinleştirilmesi kapsamında 2024 yılında da kendi görev ve yetki alanımız çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ettik.
Temel görev ve sorumluluklarımız çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürürken, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında akademik çalışmalara da katkıda bulunmaya devam ettik.
Bir kez daha vurgulamak isterim ki, fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. TCMB olarak dezenflasyon sürecini sürdürecek, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılık ve özveri ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Yeni dönemin hazinesi o bölgede! Putin talimatı verdi
Rusya Devlet Başkanı Putin, Rus hükümetine, Arktik bölgesinde enerji, turizm ve altyapı yatırımlarının yapılması talimatını verdi. Arktik bölgesi, dünyanın petrol rezervinin yüzde 6’lık, dünya doğalgaz rezervinin de yüzde 25’ine sahip.

Kremlin, Putin’in Arktik bölgesine yönelik yatırımlarla ilgili hükümete verdiği talimatları yayımladı.
Buna göre, “Volhov-Murmansk” doğal gaz boru hattının 2030’a kadar tamamlanması planlandı. Projede hükümetin yanı sıra Rus enerji şirketi Gazprom görevlendirildi.
İKİ NÜKLEER BUZKIRAN GEMİSİNİN “İNŞASINA BAŞLAYIN” TALİMATI
Hükümete, 2026’ya kadar iki nükleer buzkıran gemisinin inşasına başlanması talimatı verilirken, Arktik bölgesinin geliştirilmesi için Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ile birlikte bir yatırım fonu kurulması planlanıyor.
Putin, Arktik’te turizm bölgelerine yönelik çalışma yapılması talimatı da verdi. Kuzey Deniz Yolu üzerinden nakliye projelerine ilişkin yabancı şirketlerle çalışmalar da yapılacak.
Arktik bölgesi kıyılarının yaklaşık yarısını kontrol eden Rusya, aynı zamanda bölgedeki petrol ve doğal gaz rezervlerinin önemli oranda sahibi konumunda.
Son yıllarda Kuzey Buz Denizi’ni kaplayan buz tabakasının hissedilir şekilde incelmesiyle bölgedeki gemi faaliyetleri artarken, Rus hükümeti 2030 itibarıyla Kuzey Deniz Yolu üzerinden taşınan kargo hacmini 100 milyon tonun üzerine çıkarmayı hedefliyor.
ARKTİK BÖLGESİNDE YERALTI HAZİNESİ YATIYOR
Arktik bölgesinin potansiyelini araştırmalar sonucu çıkan rakamlar ortaya koyuyor.
Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırma Kurumu’nun (USGS) 2008 tarihli çalışmasına göre, bölgede 90 milyar varil petrol, 48 trilyon metre küp (1,699 trillion cubic feet) doğalgaz ve 44 milyar varil doğalgaz sıvısı olduğu tespit edilmişti.
Bu potansiyel, 2018 yılının kanıtlanmış toplam üretilebilir petrol rezervi olan 1,7 trilyon varile ve 193,5 trilyon metre küp doğalgaz rezervine göre değerlendirildiğinde bölge, dünya petrol rezervinin yüzde 6’lık, dünya doğalgaz rezervinin de yaklaşık yüzde 25’lik kısmına sahip görünüyor.
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Başkan Erdoğan’dan önemli açıklama: İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatıyoruz
İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatmaya devam ediyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Bugün resmi açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanemizin Bahçelievler’e, şehrimize, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu güzel eserin İstanbul’umuza kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere yüklenici firmamıza, işçilerimize, mimarlarımıza, mühendislerimize yürekten teşekkür ediyorum. Hastanemizde görev yapan tüm sağlık personelimize Cenabı Allah’tan kolaylıklar ve başarılar niyaz ediyorum.
İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatmaya devam ediyoruz. Biliyorsunuz bundan bir ay önce Bağcılar’da 400 yataklı kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanemizi hizmete almıştık. Böylece Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesini 900’e çıkardık. Bugün de bir başka muhteşem ve muazzam sağlık yatırımının resmi açılışını gerçekleştiriyoruz.
Hastanemizin özelliklerinden sizlere kısaca bahsetmek isterim. İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanemiz toplam 102 bin 500 metrekare kapalı alana sahip.
Hastanemizde 6’sı yoğun bakım olmak üzere toplam 705 yatak bulunuyor. Bu yatakların 657’si nitelikli yatak sınıfındadır. Hastanemizde 88 poliklinik odamız mevcut. 75’i uzman hekim olmak üzere toplam 160 hekimimiz ve 324 hemşiremiz hastanemizde görev yapıyor. Eğitim Araştırma Hastanesi olan sağlık tesisimizde 3’ü eğitim kliniği olmak üzere toplam 19 klinikte sağlık hizmeti sunulacak. Ayrıca 36 yataklı palyatif bakım ünitesi, engelli spor salonu, GETAT merkezi, robotik rehabilitasyon ünitesi bulunan bu hastanemizde vatandaşlarımız birçok alanda özellikli sağlık hizmeti alacak. Toplam 570 araçlık otoparkıyla her ihtiyacın düşünüldüğü hastanemizin İstanbul’umuza, Bahçelievler’imize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Bu eserin inşasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyor, burada görev yapan sağlık personelimize muvaffakiyetler temenni ediyorum.
Aziz İstanbullular, sevgili kardeşlerim, hatırlarsanız 2002 yılında iktidar sorumluluğunu üstlenirken ülkemizi dört sütun üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Bunların da eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet olduğunu ifade etmiştik. Bugün şöyle geriye dönüp baktığımızda milletimize verdiğimiz sözleri tutmuş olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.
Sadece bu alanlarda değil, bir başlıkta Türkiye’yi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Sağlık bizden önce milletimizin en fazla şikayet ettiği alanlardan biriydi. Hatırlayın. Gerek Sosyal Güvenlik Sistemi, gerek altyapı, gerek donanım noktasında sağlık sistemimiz adeta dökülüyordu. Sorunlar yumağı içinde kaybolmuş, sağlık hizmetinin her iki tarafını da bizar eden, bıktıran, bunaltan, karmaşık bir sistem vardı. Ne demek istediğimi yaşı özellikle 35-40’ın üzerinde olan vatandaşlarım gayet iyi bilir. Doktorunu bulmanın ayrı, ilacını temin etmenin ayrı dert olduğu o günleri iliklerine kadar yaşamış bir kardeşinizim. Bu mağduriyeti tıpkı benim gibi Türkiye’de hemen her vatandaşım gayet iyi bilir.
Sağlam girenin bile hasta çıktığı o yapıyı reforme etmek, kimi yerlerde kökten değiştirmek için gerçekten çok mücadele ettik. Türkiye bugün bırakın hastanelerde sunulan hizmetleri, 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşına evde sağlık hizmeti verebilen bir ülke haline geldi. Hekim ve hemşire sayısından MR, tomografi, diyaliz gibi ultrasonografi gibi kritik araç gereçlere kadar her alanda çok büyük artışlara imza attık.
Bakınız şurası da çok önemli. Eskiden bizim vatandaşlarımız yurt dışına sağlık hizmeti almaya gidiyordu. Şimdi ise yurt dışından, hatta dünyanın en zengin ülkelerinden milyonlarca kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geliyor, Çam Sakura’ya geliyor.
Sağlıkta kurduğumuz sistem dünyanın pek çok ülkesi tarafından örnek alınıyor. Özellikle belli alanlarda Türkiye küresel bir destinasyona dönüştü. Sağlık turizmi ülkemizin dünyada öne çıktığı alanlardan biri oldu. Hele hele burası. Zira fizik tedavi imkanlarının en üst seviyede olduğu bu merkez inanıyorum ki dünyanın birçok ülkesinden hastaların geldiği yer olacak.
Türkiye sadece modern sağlık altyapısıyla değil, dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli genel sağlık sigortasıyla da takdir topluyor. İşsizinden öğrencisine kadar herkes bu sistemin kapsam alanı içine girdi. Sağlıkta daha burada sayamacağımız nice gelişmenin en büyük şahidi bizatihi milletimizin ta kendisidir.
Aynı durum İstanbul’umuz için de geçerlidir. Şehrimizin yatak kapasitesini 19 bin 715’ten aldık, %56 artırarak 30 bin 726’ya yükselttik. Özel ve üniversite hastanelerini dahil ettiğimizde toplam yatak kapasitemiz 45 bin 481’e çıkıyor. Kamu olarak yıl sonuna toplam 10 bin 582 yatağı daha inşallah İstanbulluların istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında ise 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisimiz var. Bunları inşallah süratle İstanbullu kardeşlerimizin emrine vereceğiz.
Bir diğer başarımız da birinci basamak sağlık hizmetlerinde. 2002’de İstanbul’da 217 sağlık ocağı bulunuyordu. Bu sağlık ocaklarında ise yalnızca 762 hekim çalışıyordu.
Bugün İstanbul genelinde 1147 aile sağlığı merkezimiz var. Buralarda çalışan aile hekimi sayımız ise 4 bin 264’e ulaştı. İstanbul genelindeki kamu uzman hekim mevcudumuz ise son 22 yılda 4 bin 141’den 9 bin 506’ya çıktı. Kamuda çalışan hemşire sayısı ise aynı şekilde 7 bin 104’ten 25 bin 570’e ulaştı.
Sağlık hizmetlerinin her boyutunda 22 sene öncesine kıyasla gerçekten büyük mesafe katettik. Bunu da çoğu zaman şehir hastanelerimiz gibi sağlık yatırımlarını israf olarak gören müzmin muhalif zihniyete rağmen başardık. Sağlık tesislerinin yollarını yapmaktan aciz anlayışa, bu kadar hizmeti, yatırımı, eseri, tesisi milletimizin emrine amade kıldık.
İşte bugün burada Kanuni Sultan Süleyman’ın o güzel ifadesiyle konuşuyorum. “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Yani bir sağlıklı nefese devleti ne yapıyor? Feda ediyor. Böyle bir anlayıştan buraya geldik. Böyle bir şuur. Dünyanın en büyük mutluluğunu işte biz bununla yaşadık. Bununla yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. İnşallah attığımız bu adımlarla İstanbul’umuzda ve tüm Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kapasitesini ve kalitesini yükseltmeye devam edeceğiz.
Kaynak: Haber7
Fiyatları
Yeni müjde geliyor! Başkan Erdoğan duyuracak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Göktepe-3 kuyusunda görev yapan sondaj gemisi Abdulhamid Han’ı ziyaret etti. Bayraktar, yeni gelecek müjdenin Başkan Erdoğan tarafından millete duyurulacağının mesajını verdi.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, farklı partilerden 40 milletvekili ve Şırnaklı gençlerin katılımı ile Gabar’daki petrol kuyularının başında program düzenlenecek.
Şehit Aybüke Yalçın Sahası’nda 54 nolu kulede 50 metrelik Türk bayrağı açılarak yürüyüş gerçekleştirilecek. Heyet ilk petrol üretiminin gerçekleştirildiği Şehit Aybüke Yalçın 1 nolu kuyuyu ziyaret edecek ve vana açıp petrol akışını yerinde görecek.
“Terörsüz Türkiye” dönemine geçilmesi ile bölgede yaşanabilecek ekonomik kalkınmanın en önemli örneklerinden olan Gabar petrolünde bugün rekora koşuluyor. 100’ün üzerine kuyuda günlük yaklaşık 81 bin varil petrol üretiliyor. Üretimin yakın zamanda 100 bin varile çıkarılması hedefleniyor.
HEDEF 100 BİN VARİLE ÇIKMAK
Bakan Bayraktar, daha önce yaptığı açıklamada Gabar’da yapılan petrol keşfinin önemini, “Geçmişte terör neyden besleniyordu? İnsanların ümidi, hayali yoktu. Gençler dağlara çıkıyordu. Şimdi o gençler petrol üretiminde çalışıyorlar” sözleriyle özetlemişti.
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında konuşan Bayraktar, bölgede yeni kuyularda da aramaların sürdüğü müjdesini verirken, “Şırnak, özellikle Gabar’ın kuzeybatı bölümlerinde yeni aradığımız sahalar var. Yaklaşık 14 farklı aslında bölge tespit ettik. Bu alanlarda da biz şu anda arama faaliyetleri yapıyoruz, yani yeni keşifler, yeni rezervler sisteme ilave etmek için yoğun bir çabanın içerisindeyiz. Bütün bunlardan netice alabiliriz. “
“Bu aldığımız neticelerle de bu üretimi inşallah 100 bin varillerin de üzerine çıkarma potansiyeli var. Ama Gabar çok büyük bir anlam taşımaya başladı bizler için şu anda özellikle bu terörsüz Türkiye ile alakalı. Terörsüz Türkiye ile ülkemizin birçok yerinde ve birçok konusundaki potansiyel böylece hayata geçecek ve hakikaten çok daha büyük ve güçlü bir ülke haline geleceğiz” dedi.
MÜJDEYİ BAŞKAN ERDOĞAN AÇIKLAYACAK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz’deki Göktepe-3 kuyusunda görev yapan derin deniz sondaj gemisi Abdulhamid Han’ı da ziyaret etti.
Çalışmalar hakkında bilgi alan Bayraktar, bölgede sondajın 27 Mart’ta başladığını belirtti. Bayraktar, “Abdulhamid Han, 19 Mayıs’ta görevini tamamlamış olacak. Birkaç güne kadar nihai testler bitecek. Bu sahayla alakalı neticeyi inşallah Cumhurbaşkanımız aracılığıyla milletimize ulaştırmış olacağız” diye konuştu.
Kaynak: Haber7
-
Sağlık1 yıl ago
Ursactive Kullananların Yorumları – Karaciğer Hastası Olanlar!
-
Fiyatları2 yıl ago
En İyi Nargile Tütünleri – Nargile Tütün Markaları – En İyi Aromalar!
-
Fiyatları2 yıl ago
Kediye Çip Taktırmak Fiyatı 2024 – Tarım Bakanlığı
-
Maaşları2 yıl ago
TRT Çalışanlarının Maaşları 2023 – TRT Memur Maaşları Güncel!
-
Maaşları1 yıl ago
Banka Müdürü Maaşları ( Ziraat banka Müdürü maaşı )
-
Fiyatları2 yıl ago
Özel Hastane Sistoskopi Ücreti – Özel Hastane Muayene Ücreti
-
Sağlık1 yıl ago
Tetradox Kullanırken İlişkiye Girilirmi – Tetradox Yan Etkileri
-
Fiyatları1 yıl ago
Irak Zaho Telefon Fiyatları 2024