Çin Ulusal İstatistik Bürosu (UİB), ülkede fiyat artışlarına ilişkin Nisan 2025 verilerini açıkladı.

Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yüzde 2,7 geriledi.

Tüketici ve üretici fiyatlarındaki süregelen düşüşle deflasyon eğilimi hissedilmeye devam etti.

– Tüketici fiyatlarındaki artış 26 aydır sıfıra yakın

Tüketici fiyatları nisanda yıllık bazda yüzde 0,1 azalırken gıda ve enerji fiyatlarının hariç tutulduğu çekirdek enflasyon yüzde 0,5 artış kaydetti.

Bu dönemde gıda fiyatları yüzde 0,2 artarken gıda dışı fiyatlar değişmedi. Tüketici ürünlerinin fiyatları yüzde 0,3 gerilerken hizmetlerin fiyatları yüzde 0,3 yükseldi.

Enflasyonun temel göstergesi kabul edilen TÜFE, Mart 2023’ten bu yana yüzde 1’in altında seyrediyor.

Ocakta, 8 günlük Bahar Bayramı tatilinde artan harcamaların etkisiyle yüzde 0,5 yükselen endeks, şubatta yüzde 0,7, martta ise yüzde 0,1 gerilemişti.

Tüketici fiyatlarındaki durgunluk deflasyon endişelerinin devam etmesine yol açtı.

TÜFE, 2023 ve 2024’te yıllık bazda yalnızca yüzde 0,2 artış kaydetmişti.

Çin hükümeti, süregelen deflasyon eğilimi nedeniyle 2004’ten bu yana yüzde 3 olarak belirlediği enflasyon hedefini bu yıl yüzde 2’ye düşürmüştü.

ÜRETİCİ FİYATLARI 31 AYDIR GERİLİYOR

Üretici fiyatlarında Ekim 2022’den bu yana kaydedilen gerileme Mart 2025’te de sürdü. İmalat ürünlerinin fabrika çıkış fiyatlarından hesaplanan ÜFE, yüzde 2,7 azaldı.

ÜFE’de 2022’nin son çeyreğinde kaydedilen gerileme 2023 ve 2024 boyunca devam etmişti. Endeks, 2023’te yüzde 3, 2024’te yüzde 2,2 gerilemişti.

İç talepteki zayıflık, yerel yönetimlerin borç riskleri ve gayrimenkul sektöründeki düşüşün yanı sıra ABD’nin tarife politikasının yarattığı belirsizlikler, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’i olumsuz etkilemeyi sürdürüyor.

Dünyada Kovid-19 salgını sonrasında, başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere, enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde, Çin’de ters yönlü eğilimin kökleştiği gözleniyor.

Kaynak: Haber7

Suriye’de 61 yıllık Bass rejiminin devrilmesinin ardından ülkeyi yeniden ayağa kaldırmak ve yaşanabilir kılmak için Türkiye kritik bir rol üstlenecek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ülkenin enerji sorununun çözümü noktasında çalışmalarını hızlandırdı. Elektrik ihracatının yanı sıra Suriye’ye doğalgaz ihracatına da başlanacak.

Suriye’ye yapılacak elektrik ve doğalgaz ihracatından Türkiye bugünkü rakamlarla 1 milyar 60 milyon dolar gelir sağlanacak.

700 MW’YE ULAŞACAK

Halen Suriye’ye 200 megavatlık elektrik ihracatı yapılıyor. Birecik- Halep arasındaki hatta 500 megavatlık kapasiteyle alakalı izin süreçleri tamamlandı, sahada fiziki çalışmalar sürüyor.

Önümüzdeki aylarda çalışmalar tamamlanınca Suriye’ye 700 megavatlık elektrik ihracatı başlayacak. Böylece, Suriye’de 350 bin hanenin elektrik ihtiyacı karşılanacak.

KİLİS-HALEP’TE SONA GELİNDİ

Kilis-Halep Doğalgaz Hattı’nın da 3 ay içerisinde tamamlanması bekleniyor. Böylece, bölgeye günlük 6 milyon, yıllık ise 2 milyar metreküp doğalgaz ihraç edilecek. Doğalgazın bugünkü piyasa fiyatı 1000 metreküp karşılığı 355 dolar olarak baz alındığında toplam 710 milyon dolarlık da doğalgaz ihracatı gerçekleşecek. Böylece elektrik ve doğalgaz ihracatından Türkiye’nin kasasına yaklaşık 1 milyar 60 milyon dolar girecek.

SURİYELİLERİN DÖNÜŞÜ İÇİN ENERJİ ŞART

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da ihraç edilecek doğalgaz ile Suriye’nin Halep ve Humus’taki santrallerde elektrik üreteceğini kaydederken, “Özellikle Türkiye’deki 3 milyona yakın Suriyeli kardeşimizin gönüllü, onurlu bir şekilde dönüşle alakalı en önemli beklentileri oradaki hayatın normalleşmesi, hayatın olağan akışının sürdürülebilir olması ve bunun için de en temel hizmetlerin onlara sunulabiliyor olması gerekiyor. İşte elektriğin, suyun, gazın yani enerjinin onların hayatında olabilmesi lazım” dedi.

Kaynak: Haber7

Leavitt, düzenlediği brifingde basın mensuplarının ticaret müzakerelerine dair sorularını da yanıtladı.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’in hafta sonu İsviçre’de Çin’den temsilcilerle görüşeceğine işaret eden Leavitt, “Başkan Trump’ın da söylediği üzere ABD ve Çin, bir müddettir görüşüyorlardı ve artık her iki ülkeden takımlar şahsen bir ortaya gelecekler. Trump ve ticaret takımının Amerika için mümkün olan en yeterli muahedeyi sağlamak üzere çalışacağından emin olabilirsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.

“ÇİN’DEN TAVİZ GÖRMEMİZ GEREKİYOR”

Leavitt, ABD’nin düzinelerce ticaret ortağıyla daha görüştüğünü belirterek, Trump’ın Çin ile görüşmeler konusunda Bessent’e güvendiğini söyledi.

Trump’ın Çin’den ithalata uygulanan yüzde 145 oranındaki gümrük vergilerini yüzde 80’e düşürmeyi önermesine yönelik soru üzerine Leavitt, “Başkan hala Çin’e yönelik gümrük vergilerini tek taraflı olarak indirmeyeceği tarafındaki tavrını sürdürüyor, onlardan da ödünler görmemiz gerekiyor. Yüzde 80 sayısına gelince, bu Trump’ın ortaya attığı sayıydı. Bu hafta sonu neler olacağını göreceğiz.” diye konuştu.

İNGİLTERE İLE TİCARET ANLAŞMASI

Leavitt, müzakereler sonuçlandıktan sonra doğrudan Hazine Bakanı Bessent veya Başkan Trump’ın bilgilendirme yapacağından emin olduğunu söz etti. Dün İngiltere ile varılan ticaret muahedesinin “detaylar tamamlanmadan açıklandığı” argümanını reddeden Leavitt, kelam konusu mutabakatın güzel bir mutabakat olduğunu lisana getirdi.

Leavitt, Trump’ın yalnızca İngiltere için değil, başka tüm ülkelerle yürüttüğü ticaret müzakerelerinde de yüzde 10’luk temel tarifeyi sürdürmeye kararlı olduğunu kaydetti. Trump, bugün Truth Social hesabından Çin’e uygulanması planlanan tarifeye ait teklifte bulunmuş, “Çin’e yüzde 80 gümrük vergisi uygulanması uygun görünüyor. Scott Bessent’e kalmış.” sözünü kullanmıştı.

İsviçre’deki görüşme, Trump’ın Çin mallarına yüzde 145 gümrük vergisi uygulamasının akabinde iki ülke ortasında gerçekleştirilecek birinci resmi yüz yüze temas olacak.

Kaynak: Haber7